Bu yazımda yıllardır görmediğim bir arkadaşımdan bahsetmek istiyorum. Bana ait köşede yazılarıma yorum yazarak beni geçmişe götüren ve kendisini bana hatırlatan sevgili arkadaşım Selahattin Yanık’tan.
Rakamlar içinde çalışırken tanıdığım arkadaşım, şaşkınlığını gizleyemiyor ve son yorumunda diyor ki; “farkında mısın sen ciddi ciddi yazıyorsun.”
Seni çok iyi tanıdığım için, içten ve samimi duygularınla beni desteklemenden onur duyuyorum. Seni kardeşim gibi her zaman sevmeye devam edeceğim.
Yaşadığın, inişli çıkışlı bir dönemin, yüreğinde bıraktığı izi çok iyi biliyorum.
Mühendislik eğitiminin ardından gönüllü olarak güneydoğuda askerliğini Asteğmen olarak yaparken, terörle mücadelede ağır yara alarak askerliğini tamamlaman, senin çok cesur, yiğit bir insan olduğunu gösterdi.
Değerli arkadaşım sen bir güneydoğu gazisisin.
Her zaman Vatan, Millet ve Cumhuriyet ilkeleri senin yaşamında en önemli bir yer tuttu. Onurlu ve dik duruşunla sevilen, sayılan bir insan oldun. Ayrıca her zaman olduğun gibi mütevazı, samimi ve duygulusun.
Askerlik sonrası yaşadığın meşakkatli dönemi atlatabilmek için geçirdiğin iki yıl içinde kendine gelmeye çalıştın. Hüzünlü günlerini hep yüreğinde yaşadın. Her sohbet edişimde; hala daha o hüznün içinden çıkamadığını seziyorum. Telefonun öbür ucunda konuşuyor olsan da gözlerinin yaşardığını, sesinin titrediğini hissediyorum. Askerlik anıların senin yaşamında çok özel bir yeri olduğu ve yüreğinde derin iz bıraktığı her defasında belli oluyordu. Çok eminim ki; her izlediğin şehit haberlerinde yağmur senin yüreğine efil efil yağmakta.
Sen ne zaman ki gönlünü çelen sevgili Nevin’le tanıştıktan sonra yaşama yeniden dönmüştün. Ve hayata merhaba diyerek her şeye yeniden başladın. Şimdi gösterişten uzak iki çocuklu sessiz sakin, huzurlu bir evliliğin var.
Yazımın başında bahsettiğim gibi birbirimizi rakamlar arasında ben bir şehirde sen bir şehirde çalışmaya başladığımızda tanımıştık. Haftada bir mesleğimiz gereği bir araya gelerek birlikte çalışıyorduk. O, çalışma esnasında sen askerlik anılarını anlatıyor bende hafızama kayıt ediyordum. Elimde yeni bitirdiğim romanımın bir kısmını senin anıların sayesinde tamamladım.
Şimdi ise geçen on yılın ardından yeniden yazılarım sayesinde bana ulaşıyor ve yazdıklarıma yorum yapıyorsun. Eskiden olduğu gibi şimdi de devam eden birbirimize karşı sevgimiz ve saygımız hala daha devam ediyor. En son görüşmemizde kayınpederinin rahatsızlığından bahsederek çok üzgün olduğunu ve onu çok sevdiğini söyledin. Senin üzüntün, benimde üzüntüm… İnşallah Yaratan’dan dileğim, kayın pederine acil şifalar ve eski sağlığına kavuşur.
Sevgili arkadaşım biri bana çıkıp sorsa; sen bu ülke için ne yaptın?
Kendi kendime koca bir HİÇÇÇ. Ve ben, bu hiçlik içinde ne üzücüdür ki kayboluyorum. Ama sen öyle değilsin işte. Sen bu ülke için, vatanımız için, hak eden ya da hak etmeyen insanlar için, kanını akıttın… Sen çok şey yaptığının farkında mısın bilmiyorum ama ben farkındayım. Kendinle rahatlıkla övünebilirsin arkadaşım.
Bana göre sen, bizden fersah fersah ileridesin. Ve Türkiye için ben ikinci ama sen birinci sınıf vatandaşsın…
|