Dağlıca saldırısını, sınırlarımız içinde askerlerimizi alıp götürmelerine, yine sınırlarımız içine sızarak Aktütün’de 17 askerimizi şehit edip gitmelerini, Kürt halkımızın çocukları kullanarak olay çıkartmalarını, karakol baskınlarını hazmedemiyorum. Son iki ayda neredeyse her güne bir şehit düşüyor. Ağır silahları ve mühimmatları dışardan getirerek baskın yapmalarını hiç mi hiç hazmedemiyorum.
Teröristler dağlarda çektikleri görüntüleri youtube da yayınlıyorlar. Şarkı-türkü söyleyerek, müzik dinleyerek hayvanlar üzerinde roketatar ve makineli tüfeklerini götürüyorlar. Konuşmalar arasında ‘’zayıflama, kilo alma’’ tartışmaları yapılıyor.
Bu kadar rahatça dolaşabiliyorlar. Kahreden görüntüler. Güpegündüz, pervasızca dolaşıyorlar.
Bizde ise hala daha çekiç güç askerimizin sınır hâkimiyetini ve bağımsız hareket etmesini engelleyen, insan hakları diye bağıran AB, yeşiller, gözlemciler sözde müttefik güç başımızda. Onları dinliyor ve biz susuyoruz.
İsrail, 3 askeri için 2 ülkeyi yakıp yıktı. Biz hala daha bir şey yapamıyoruz. Terörle mücadele eden askerimize yetkiler tam anlamıyla verilmiyor. 4 gün olan gözaltı süreleri uzatılmıyor, işlenen her suçun cezaları ayrı ayrı verilmiyor. İdam kaldırıldı. Askerimiz rahat hareket edemiyor onlar saldırmadan saldırı yapamıyorlar. Yasalarla askerin hareket ve davranışları kısıtlandı.
Bu ülke yıllardır darbelerle göstermelik demokrasilerle idare edildi. Sonuçta içerde belli güçler doğup büyüdü. Terör büyüdü, yolsuzluk büyüdü. Ülkeyi idare eden dış güçlere ‘’yem’’ eden krallar büyüdü.
Ülkemizin önünde ve içinde bir takım insanlar lale devrini yaşıyor Teröristler şehirde dolaşıyor biz dağlarda arıyoruz. Susmak istiyorum susamıyorum izlediğim şehit haberlerine kalbim dayanmıyor. Temel sorun içimizde büyüdükçe büyüyor. Siyasi krallık gibi, kayırmacılık gibi, yolsuzluk gibi, terör gibi…
Bu işe dur demenin vakti geçtikçe geçiyor..
Geçmişten günümüze kadar ihmal edilmiş bir bölge var, bunun tek sorumlusu devlettir. Gelecekte terör bittiği zaman dünya kamuoyu karşısında Kürtler katledildi diye ''kürt sorunu'' karşımıza çıkarsa hiç şaşırmayalım. Hiç bir önlem alınmıyor.
Öfkem artıkça artıyor. Her iki halkta hem maddi hem manevi zarar görüyor. Ülkemiz yem oluyor yem.
Cesaretin bittiği yerde esaret başlar. Hak ettiğimiz gibi yönetiliyoruz. Söyleyecek başka söz yok.En doğrusu susmak çünkü içim kan ağlıyor. |