Geçen her gün yeni şeyler öğreniyorum. Okuduğum kitaplardan aldığım eğitimlerden, seminerlerden hep yeni şeyler öğrendim. Öğrendiklerimi farkında olarak ya da olmayarak uyguladığıma inanıyorum.
Etrafımdaki insanları gözlemliyorum. Dolu dolu insan geziniyor. Hepside çeşit çeşit, renk renk, cıvıl cıvıl… Bu olağanüstü tertip düzen içinde insanlar koşuşturma halinde. Renkli tavırlarıyla yaşama renk katıyorlar. Yaşamda renkleniyor bu sayede. Muazzam bir düzen var tabiatın bize sunduğu…
Günlük yaşam içinde genelde sorduğumuz bir soru vardır. “Eğitiminizi nerede yaptınız?”
Oysa bu ne kadar da çok, alışılagelmiş klasik bir sorudur benim için. Falan okulda, falan üniversitede, diye cevap veririz.
Düşünüyorum da okulda fizik, biyoloji, kimya, matematik vs. derslerini öğrenmek için nasıl çalışırdım. Uyanık kaldığım sürece hep bu derslerle zamanımı geçirirdim. Oysa neden bize okulda karşılıklı iletişim, karı koca ilişkileri dersi verilmiyordu. İş hayatında başarılı olmak için eğitimler hep vardı. İş hayatına bizi hazırlayan eğitim sistemi neden aile hayatına da hazırlamıyordu. Mesela aşk, bize neden öğretilmedi. Bir aşk okulu yok. Aşkın dersi de yok. Evlilik danışmanları ise genelde yoktur, olanı da iş yapamıyordur muhtemelen.
Evlilikte uyum yaratılamama nedenini hiç düşündünüz mü? Bu konuda hiç eğitim almamış olunması ne talihsizliktir bence. Kendi akışına bırakarak yaşıyoruz hepimiz.
“Ölüm bizi ayırıncaya kadar…” sözü ile ilişkiler başlıyor yeni yaşamımızda. Hayatımızın belli bir döneminde kırılma noktasını oluşturuyor bu tatlı ve manalı söz.
Aşkı yaşayarak, deneyimle öğrenme durumunda kalıyoruz hepimiz. Yeni yaşam için bize kursu da verilmiyor, semineri de. Kısacası evlilik hayatı için yoktur hiçbir eğitim. Evliliği devam ettirmek bizim elimizdedir ya da değildir. Şans diyerek kesip atarız birçoğumuz.
Etrafınızdaki insanlara bakın, bir çok mutsuz çiftler ya da ayrılmış kadın erkek var. Nedeni işte bu kutsal kurumun öneminin farkında olmayışıdır. Kimse onlara da öğretmemiştir çünkü. “Elmayı ortadan bölün,” derler hep. Bu söz son günlerde önem taşıyor benim için. Yani her şeyin yarısına razı olun demektir bu. Ödün vermek kişinin doğasına uyar mı uymaz mı bilinmez. Belkide sadece işbirliği yapmak mıdır doğru olan?
Siyam ikizleri gibi ruhsal yönden aynı şeyleri hissetmek gerekir sanırım. Acıları ve mutlulukları birlikte hissetmek; ruhları yapışık ikizler gibi…
Güvenmek, aynı duygu düzeyinde kalmak, ona göre hareket etmek ve bu kısa ama manalı sözün kutsallığına inanmaktır benim için önemli olan. İnanarak, içten söylenmesi gereken ve sadece sevgilim, “Ölüm bizi ayırıncaya kadar…”
|