Son yıllarda özellikle yurt dışındaki vatandaşlarımızın dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri, ülkemizi bölüp parçalamayı amaçlayan oyunlara gelmemektir...Hele yüreği kararmış bir takım insanlara kukla olmuş sözde aydınların oyununa hiç gelinmemelidir..
Bir avuç insanın huzurumuzu kaçırmasına müsaade edemeyiz. Ülke menfaatlerimiz doğrultusunda tüm dünyaya kitlesel halde tepki vermeliyiz..
Derin tarihimize baktığımızda Türklerin hiçbir zaman bir milleti yok etmeye ve ezmeye çalıştığı görülmemiştir. Bu konu her defasında işlenmiş olsa da bir takım mankurt kafa veya tarih okumayan insanlar dönemsel dönemsel çıkarak bunun aksini savunmaktadır.
Bin yıl boyunca diline, dinine, kültürüne dokunmadan kardeşçe yaşayan bir millet neden 1878 yılından sonra birbirine girdi. Neden soykırımdan bahsedenlerin dedeleri Doğu ve Güneydoğuda binlerce Kürt’ü, Türk’ü katlettiler.
Rus, İngiliz, Fransız ve Amerikan kışkırtmalarıyla kardeşçe iç içe yaşayan bu millet birbirine düşman edildi.
1890 yılında Erzurum İsyanı, 1893’te 1.Sason İsyanı,1895’te 1. Van İsyanı ve Zeytun Ayaklanması,1904’te 2.Sason İsyanı, 1909’da Adana’daki olaylar,1915’te 2.Van katliamı bunlar daha unutulmadı.
Devlete ihanet eden sözde bir grup aydın Taşnak ağzıyla imza kampanyası başlattı.
1914 -1915 yıllarında 122 bin Müslüman Türk ve Kürt’ün katledilmesinden haberdar değiller mi? Toplu mezarlardan, bebeklerin kafaları balta ve kılıç darbeleriyle ile katledildiği, karnı deşilen hamile kadınlarımız, fırına atılarak diri diri yakılan insanlarımız, kasap çengeline ve kazığa geçirdikleri insanlarımız, gözü oyulan dedelerimizin arşiv kayıtlarını bilmiyorlar demek ki..
Erzurum, Erzincan, Elazığ, Diyarbakır, Ardahan, Kars, Bitlis, Muş mezalimleri ve öldürülen binlerce insandan haberdar değiller mi yüreği buz tutmuşların.
Tehcirden kısa bir süre önce Rusların desteğiyle bir gecede silahlanıp ayaklanarak Van’da evler basılarak acımasızca 35 bin Türk ve Kürt’ü katlettiler.
1.Dünya savaşında 150 bin askerimiz İngilizlere esir düşmüştü. Seydibeşir Usare kampında 2 yıl boyunca her türlü işkence ve eziyete Ermenilerin kışkırtmaları yüzünden maruz kalmışlardı. Ermeni doktorun etkisiyle yakıcı krizollu suyun içine silah zoruyla başları sokulan askerlerimizin hepsi kör olmuştu. Bunlar ne çabuk unutuldu..
Bakın(!) çok daha yakın tarihimizde olanlar; ilki 27 Ocak 1973 yılından başlayıp 4 Temmuz 1994 yılına kadar devam eden Ermeni terör örgütü Asala tarafından toplam 35 diplomatımızı dünyanın çeşitli şehirlerinde şehit etmediler mi?
En son yapılan soykırıma ne demeli(!) medeni dünyanın gözü önünde Azerbaycan’da Hocalı katliamı ile katledilen binlerce soydaşımızın henüz kurumayan kanları yerdeyken, kalkmışlar bizleri suçlayarak huzurumuzu kaçırmaya çalışıyorlar.
Kendi yaptıkları katliamlar karşısında Ermeni devleti ve diaspora dünyaya çıkıp özür dilemelidir.
İmza kampanyasını başlatan sözde aydınlara söyleyebileceğim tek cümle;
1878 yılından 1922 yılına kadar 500 binden fazla Türk- Kürt’ün katledilmesine vicdanınız hiç mi sızlamıyor?
Nasıl vicdan var sizde.
|