Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  


Beyaz Saray'da Trump-Zelenskiy zirvesi: Savaşı bitirmek istiyoruz

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  32662388
Bugün Ziyaretçi :  8933
Aktif Ziyaretçiler :  8933

Ağlama Çocuk
 
Düşümde bir çocuk ağlıyordu. Küçücük güzel yüzünden yaşlar acımasızca akıyordu. Ellerini uzatıp kendisinden uzaklaşan annesine yalvarıyor ; anneciğim ne olur gitme diyordu… Anneciğim ne olur gitme… Kadın çocuğuna baktı; Canından çok sevdiği güzel yavrusu ellerini ona uzatmış , ağlıyordu. Ona gidip sarılmalı ve teselli etmeliydi. Ama ne yapsa gidemiyor üstelik ondan gittikçe uzaklaşıyordu. Neler oluyor diye soruyordu kendi kendine kadın… Neler oluyor… Ve işte o an gerçeği anladı. Artık o yaşamıyordu. Yavrusu ise hala her şeyden habersiz ağlamaya devam ediyordu…
Kadın gitmek zorundaydı, içi ne kadar acısa da. Yavrusunun yanında kalmayı ne kadar çok istese de . O bir lanet hastalığın pençesine düşmüş ve yıllarca diyalize mahkum olmuştu. Her gün organ bulunur umudu ile beklemiş ama artık onun için yapılacak bir şey kalmamıştı.
Çok sevdiği yavrusundan, sevdiklerinden, hayattan ayrılma vakti gelmişti. Ama çok erken değil miydi? Daha çocuğunu büyütecek, okula giderken ona el sallayacak ve belki de evlendiğini görecekti. Üstelik yavrusunun kokusuna bile doyamamıştı ki… Yapacağım çok şey var dedi kadın… Yapacağım çok şey var…Yavrum yalnız kalacak. Bir yandan da ağlayan yavrusuna bakıyordu içi acıyarak.Çok sevdiği canından, canlarından koparılmıştı. Bu haksızlık diye inledi kadın… Bu haksızlık…
Oysa ne çok beklemişti bir böbreğin yolunu umutla. Bir böbrek onu hayata bağlayacaktı. Ama olmamıştı işte. Ona uyacak böbrek şimdi belki toprakta çürümüştü bile. Keşke diye düşündü, keşke o böbrek toprak yerine benim hayatımı yeşertseydi ne olurdu? Bir anda ağlama sesleri ile düşüncelerden sıyrıldı kadın. Ağlıyordu yavrusu durmaksızın ama sesleri artık o kadar uzaktan geliyordu ki…Ve işte o zaman kadın da ağlamaya başladı. İçi yanıyordu… Çaresizdi…
Bir anda kan ter içinde uykudan sıçradım, gecenin kör karanlığında. Hayırdır inşallah…
Yukarıda yazdığım sadece bir mizansendi. Ancak şu bir gerçek ki sevgili okurlarım, organ bulunamadığı için gencecik insanlar maalesef bu mizansen benzeri olayları yaşamak zorunda kalıyorlar. Hayatlarının baharında zamansız olarak hayattan kopuyorlar…
Sadece hayattan kopmak ta değil çileleri. Haftanın üç günü dörder saat makineye bağlı yaşamak nasıldır? İçtikleri her şeyin vücutta birikmesi, nefes alamayacak duruma gelmeleri, acımasız diyetler ve hatta idrar kokusunu bile özlemek nedir bilir misiniz? Onlar biliyor… Biliyor ama bir o kadar da hayata tutunmaya çalışıyorlar bir umutla…
Yalnızca karpuz yediği için ölen çok sevimli bir teyzeyi tanıdınız mı hiç? Ya da okula gitmesi gerektiği halde diyalize girmek zorunda olan 8 yaşındaki çocuğu? Ben tanıdım . Çok sevdim hepsini… Çok sevdim…
Karaciğer, kalp veya başka organ nakilleri için bekleyen insanlar … Onları da unutmamalı…Bütün bu insanlar bizim insanlarımız…Hepsini kaderlerine mi terk edeceğiz? Onlardan birisi bir yakınımız olsaydı ya da kendimiz onların yerinde olsaydık ,ne hissederdik bir düşünün. Bu hayat bizim. Onu kaliteli yapacak ta bizleriz duyarsız yaşayacak olan da bizleriz. Seçim sizin…
Mesleğinin on iki yılını diyaliz ünitelerinde çalışarak geçiren bir hekim olarak; Diyaliz ünitelerinde çalışan isimsiz kahramanlara şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız. Sizlerin fedakarca çalışmalarınız sayesinde bu güzel insanlar hayata tutunmaya çalışıyorlar…
 
                           ‘’İnsan yenilince tükenmez, pes edince tükenir.’’ Nixon      
                         FİZİKİ EKSİKLİKLERİNİ DERT ETMEDEN ÇALIŞ!
(Bu haftaki hikayemiz Cengiz Erşahin’in Cesaret Veren Öyküler isimli kitabından.)
Kör ve sağır biri olmasına rağmen Bayan Helen Keller, bir gün ünlü bir yazar ve hatip olmuştu.
Hayatı acı ve ızdıraplar içinde geçtiği halde o yılmadan çalışmıştı. Hatta Redcliffe Kolejini en üstün derece ile bitirmişti.
Bayan Keller derin bir mizah kabiliyetine de sahipti. Bir gün Harvard Üniversitesinde gençlere hitabına şu sözlerle başlamıştı.
‘’Siz gençler, benden çok daha talihli insanlarsınız. Zira bendeki bir eksiklik hiçbirinizde yok.’’
Harvard’lı gençler, hatip kadının körlük ve sağırlığını kastettiğini sanarak son derece üzülmüşlerdi ki, Bayan Keller sözlerine şu cümle ile devam etmişti:
‘’Çünkü benim dişlerim takma.’’
Ve gençler, Bayan Keller’i çılgınca alkışlamışlardı.
Bu hikayede görüldüğü gibi, engeller fiziksel değil sadece beynimizdedir… Helen Keller 19 aylıkken geçirdiği bir hastalık sonucu kör ve sağır olmuş. Ancak hayattan kopmamış aksine hayata daha sıkı tutunmuştur. Onun hikayesini ‘’Her şey Su İle Başladı ‘’isimli kitaptan birkaç yıl önce okumuştum. Bugün sizlerle paylaşmak istedim. Sevgiyle hoşçakalınnn…                                                                                                                     
Teşekkür Notu:
İlk iki makaleme ilgi gösterip okuyan ayrıca bunun dışında yorumlar yazıp beni onure eden sevgili okuyucularıma, telefon ve maillerle yanımda olduklarını hissettiren siz sevgili dostlarıma, akrabalarıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sizler sayesinde henüz daha işin başında, emekleme devresinde iken bile ayaklarımın yere daha sağlam bastığını hissettim. Sağ olun, var olun. İyi ki varsınız. Bana güç veriyorsunuz. Ben de sizlerin ilgisine layık olmaya çalışacağım. Sevgilerimle…
Dr. Hülya Ünal
Aile ve Yaşam Koçu
 
Ekleyen:  Dr. Hülya ÜNAL
Tarih:  21.2.2011
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Dr. Hülya ÜNAL Yazıları
Efece Haber Gelecek…Dr. Hülya ÜNAL [ 26.9.2016 Devamı
Efece Haber Gelecek…Dr. Hülya ÜNAL [ 7.11.2013 Devamı
Ata’nın Huzurunda Dr. Hülya ÜNAL [ 11.11.2012 Devamı
Efece Haber Gelecek… Dr. Hülya ÜNAL [ 7.11.2012 Devamı
Cumhuriyet Coşkusu Dr. Hülya ÜNAL [ 30.10.2012 Devamı
İkinci Bahar Dr. Hülya ÜNAL [ 18.10.2012 Devamı
Gösteriş Merakı Dr. Hülya ÜNAL [ 20.8.2012 Devamı
ŞAKAYSA GÜLMEDİM Dr. Hülya ÜNAL [ 18.7.2012 Devamı
Bedenime Dokunma!!!Dr. Hülya ÜNAL [ 4.6.2012 Devamı
Belgin Sanat Atölyesi Yağlı Boya Resim Sergisi Dr. Hülya ÜNAL [ 23.5.2012 Devamı
Özel KadınaDr. Hülya ÜNAL [ 13.5.2012 Devamı
İnadına YaşamakDr. Hülya ÜNAL [ 27.4.2012 Devamı
TEŞEKKÜRLER ATAMDr. Hülya ÜNAL [ 21.4.2012 Devamı
YAŞASIN BAHAR GELDİİİDr. Hülya ÜNAL [ 17.4.2012 Devamı
İnsanlığın KatliDr. Hülya ÜNAL [ 13.3.2012 Devamı
SİL BAŞTANDr. Hülya ÜNAL [ 27.1.2012 Devamı
LÖSEV’ le GeleceğeDr. Hülya ÜNAL [ 26.12.2011 Devamı
Canım ÖğretmenlerimDr. Hülya ÜNAL [ 24.11.2011 Devamı
Nereden Nereyeee!!!Dr. Hülya ÜNAL [ 29.10.2011 Devamı
İsyanlardayımDr. Hülya ÜNAL [ 20.10.2011 Devamı
Vefanın ResmiDr. Hülya ÜNAL [ 5.10.2011 Devamı
Gülümse HayataDr. Hülya ÜNAL [ 27.9.2011 Devamı
Buruk BayramDr. Hülya ÜNAL [ 29.8.2011 Devamı
Sessizliğin ÇığlığıDr. Hülya ÜNAL [ 17.8.2011 Devamı
Sanal HayatlarDr. Hülya ÜNAL [ 31.7.2011 Devamı
Kahramanlarımızın ArdındanDr. Hülya ÜNAL [ 16.7.2011 Devamı
Önyargı Çıkmazı Dr. Hülya ÜNAL [ 10.7.2011 Devamı
Hayal YoluDr. Hülya ÜNAL [ 4.7.2011 Devamı
Yüzümüzdeki ÇizgilerDr. Hülya ÜNAL [ 22.6.2011 Devamı
Mutluluk Peşinde Dr. Hülya ÜNAL [ 13.6.2011 Devamı
Ayrılığın ArdındanDr. Hülya ÜNAL [ 6.6.2011 Devamı
Koparılan HayatlarDr. Hülya ÜNAL [ 26.5.2011 Devamı
Yitik YarınlarDr. Hülya ÜNAL [ 16.5.2011 Devamı
Kanatsız MeleklerDr. Hülya ÜNAL [ 8.5.2011 Devamı
Çöpteki Umut Dr. Hülya ÜNAL [ 2.5.2011 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam