Dünya tarihine adını altın harflerle yazdırmış liderler vardır. Bizimde dünyada seçilmişler meclisinden gelen liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bunu tüm dünya tarihi bilir. O’da bizim gibi bir insan olsa da farklı bir insandı. Duruşuyla, devrimci düşünceleriyle, çakmak çakmak bakan güçlü görünüşlü bir insandı.
Can Dündar; melankolik, romantik, duygusal bir yazardır. Ses tonundaki yalınlığını çok beğendiğim ama bazı yazılarında olaylara bakışıyla tasvip etmediğim genel anlamda ise kalemi çok iyi bir yazardır. Son ortaya koyduğu tartışma konusu yaratan eseri ‘’Mustafa’’ belgeselini izledim.
Belgesele ‘’Mustafa’’ isminin verilmesindeki amaç, daha farklı mesaj vermek için en ideal isim gibi gözükmektedir. İnsani yönü ile birlikte özünde olan yalnızlığı daha yalın ve samimi bir anlatıma uyan bir isim olması ile de dikkat çekicidir.
Mustafa Kemal Atatürk ismi kullanılmış olsa idi şanına ve seçilmiş liderliğine göre, özeline girmeden daha diktatör, daha sert, yaptığı kongreleri, savaşları, çıkan isyanları, sorunları anlatan devrimci bir lider belgeseli yapılmasına neden olacaktı. Böylesi bir belgeselle istenilen amaca ulaşılamayacak ve Can Dündar’ın ruhunun dışına çıkan bir film olacaktı.
İşte o da kendi kişiliğine uygun, anlayış ve anlatımına göre bu belgeseli yaptı.
Duygusal yönümüz yazarla benzeştiği için izlediğim belgesel ilk etapta beni duygulandırarak etkiledi. Dahası ağladım da.. Ancak Atatürk’ün farklı bir yönünü bu dönemde anlatan ve verilmek istenen mesaj ne içindi diye sorgulamadan da edemedim.
Verilmek istenen mesaj sanki Atatürk ile ilgili yanlış görünen bir şeyler vardı da böylesi bir film ile yıkılmaya ilk adım atılmalıydı..
Biz, Atatürk’ü güçlü bir lider olarak en üst makama oturttuk. Atatürk’ e saygı sevgi duyan bir milletiz ama tabiî ki onunda bir insan olduğunu biliyoruz.
Dahası, doğasını inkâr etmeyen gerçek bir insandı hepimiz gibi. Ama bu dönemde neden böyle bir mesaj verilmeye çalışıldı.Filmin sonlarına doğru Kürt vatandaşlarımız için verilmek istenen bir mesaj yavaş yavaş empoze edilmeye mi çalışılıyordu?.Federasyondan bahsetmenin ne gereği vardı .
Belgeselde duygusallıkla beraber çok özel manada verilmek istenen farklı bir mesaj vardı ve bende onu gördüm. Bazı yazarlar tarafından, Atatürk’ün yalnızlık yaşaması kabul edilemiyor ve belgeselin içeriğine olumsuz tepki veriliyor. Sanki o ağlayamaz, içemez, aşık olamaz her zaman soğuk sert bakışlı güçlü bir diktatör olarak hatırlanacaktı. Hâlbuki oda bir insan olarak ‘’Mustafa’’ kimliğinde olduğu gibi aşık da olabilir yalnızlıkta çekebilir. Bir erkek ne kadar güçlü olursa olsun yalnızlık çekmesi çok daha kötüdür.
Talihsiz bir mezardan çakallar tarafından çıkarılarak ölüsü parçalanan bir kardeşin olayını dinleyerek yetim büyüyen bir çocuk vardı ortada. Daha sonra aileden kopuk askeri Akademide okuyor. Osmanlının son sıkıntılı dönemlerinde savaşlarla günleri geçiyor. Dahası aşklarında evliliğinde başarılı olamaması yakın arkadaşları ile arasının bozulması ülkenin geleceği için birçok şeyden vazgeçmiş olması onu yalnızlığa itmesi ne çok fedakârlık yaptığının göstergesidir.
İçkili dans, eğlence partileri, günde bir büyük rakıyı içmesi, 3 paket sigara içmesi o ruh halinde ve sıkıntı içinde olan bir insana çok görmüyorum... Çok başarılı bir liderdi. Onunda zaafları ve doğasına uyan davranışları olacaktı. Belgeselde anlatılmak istenen mesaj bu yönde olup Atatürk’ün kişiliğini azaltan veya yücelten bir mesaj verilmemiş olsa da, Atatürk üzerinden siyaset yapmak, para kazanmak çok doğru gelmiyor bana. Yaşanılan bu sıkıntılı dönemde verilmek istenen mesaja farkında olarak veya olmayarak Can Dündar kullanıldı mı oda bilinmez.
Tartışma olsun, bu dönemde gündem değişsin dahası gündemle ilgili bazı mesajlar empoze edilsin hedefi amaçlanmışsa evet bu konuda başarılı olacaklardır.
Film iyimi oldu? Benim Atatürk’e olan saygımda hiçbir azalma olmaz. Zaten kitap okuyan her insan Atatürk’ün bu yönünü bilir. Keşke Atatürk ülkeye örnek olmak için Latife Hanım ile değil de Fikriye hanımla evlenseydi daha çok mutlu olurdu. Kendisi için intihar eden bir kadının acısı yıllar geçse de unutulamazdı.
Çok bilinçsizce yaşayan, hasta, seçim yapmasını bilmeyen ve koyun güdülür gibi yönetilmeye layık birçok cahil insana sahip olduğumuz bu ülkemizde böyle bir belgeselin bu zamanda yapılmış olması doğrumuydu yanlış mıydı?
İşte bunu zaman gösterecek.
|