Türk askeri, ahlakı değerlerle kendi özel ortamında, kendisini hizmete adayan, çevresindekilere güvenen, güçlü sosyal ve kültürel en iyi akademik eğitimleri alarak yetişir.
Her biri Mustafa Kemal’dir kalbimizde.
Başarılı, yorucu çalışmaların ardından takılır rütbeleri sırayla, asteğmen, teğmen, üsteğmen, yüzbaşı, binbaşı, yarbay, albay, tuğgeneral, tümgeneral, korgeneral…
Vatan uğruna canını feda edecek komutanlar yetişirken kendi öz güvenleri ve vatan sevdasındaki samimiyet ve kararlılığın ifadesi olarak birer birer ant içerler;
‘’Barışta ve savaşta, karada, denizde, havada, her zaman ve her yerde, milletime ve Cumhuriyet’ime, doğruluk ve muhabbetle hizmet ve kanunlara, nizamlara ve amirlerime itaat edeceğime, askerliğin namusunu, Türk sancağının şanını, canımdan aziz bilip, icabında vatan, Cumhuriyet ve vazife uğruna, seve seve hayatımı feda eyleyeceğime, namusum üzerine ant içerim’’.
Çok zor koşullar altında yetişir asker…
------------------
Son yıllarda ülkemiz üzerine hızla çöken bir karanlık var ve hepimiz uyuyoruz.
Sözde huzurlu ve güvenilir bir ortam yaratmak için yaşanan bu arbede hangi filmin senaryosu.
Bu senaryo ‘’dinciler’’ ve ‘’laiklikler’’ arasında yaşanan gizli bir çatışmamıdır?
Üniter devlet yapımız tehdit altında. Kurumlar, iç siyaset ve dış siyasetin kurbanı oluyor.
Ne yazık ki, ordu ve yargı acımasızca yıpratılıyor
Terör, siyaset, bürokrasi, kaçakçılık, medya iç içe zincirin halkaları olmuş birçoğu dolaylıda olsa içinde…
Etraf toz duman, bir kargaşadır almış başını gidiyor…
Asker halktır, millettir bizim gözümüzde.
Beynimizde yüreğimizde taşırız asker sevgisini…
Gönül bağımız vardır Türk ordumuzla, askerimizle…
Son aylarda siyasi hırs uğruna harcanıyor…
Önce başına çuval geçirilerek onuru incitilmiş, şimdi de çete suçlamalarına maruz bırakılıyor.
AB uyum yasaları diye yetkileri azaltılmış…
Askerin karşısında polis(!)
Ülkemizin bütünlüğü, temel değerlerimiz ve devletin geleceği tehdit altında…
Biz uyuyoruz…
Herkes uyuyor…
Tüm yaşamı boyunca cefa çeken askerimizi kutsal saymış ve onlara yürekten inanmışız.
Şimdi halk olarak kafalarımız karıştırılıyor.
Çelişkiler içine düşürülüyoruz.
Anayasal kurumlar “iş göremez”, “görev ihlali” durumuna düşürülüyor
Saygın, onurlu görev sahibi insanlarımız suçlanıyor, manen aşağılanıyor.
Neden?
(……)
Halka güven veren iktidar, halka güven veren adalet ve devlete ne oldu?
Ne yazık ki ülkemizde doğrular ve yanlışlar birbirine karıştı…
|