Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29917568
Bugün Ziyaretçi :  8779
Aktif Ziyaretçiler :  8779

SENİN EN BÜYÜK MUTLULUĞUN BU…
 
Uzun bir ara verseniz de yazmaktan tamamen uzaklaşamazsınız çoğu zaman. Hatta hep akşam üzerini, hatta yazma yorgunluğu yaşasanız da yine uzaklaşamazsınız tamamen.
Hele de günlük defterinize dokunduğunuzda, yapraklarını tek tek açtığınızda ve o son sayfanın bembeyaz olduğunu gördüğünüzde sessizce parmaklarınızın arasına yerleşmiştir kaleminiz tam o sırada. Ardından gelir o anki yazma özgürlüğünüz. Üstelik yazarken de bir temiz sayfa açarsın zamana. Bu sayfayla da başlar yazanın yalnızlığı…
Her defasında aynı heyecan ve güm güm atan sevgiyle kuşatılmış koca bir yüreği hissedersiniz içinizde. Us’um tutulacak diye korkuyu da yaşarsınız arada sırada. An gelir hemencecik kurarsınız size göre o anda en güzel cümleleri; an gelir de silinebilir teker teker dimağınızdan çünkü. Dolayısıyla yazmayı her zaman önceliğinde ünsiyet edinmek zorundadır yazan.
O an hedefiniz sayfayı güzelleştiren en güzel cümleleri üretmektir aslında. İster bugün ister yarın hep aynı keyifle okunsun ister yazan. Esasen sürekli yazmayla da gelişir bu. Bilirsin de bunu nihayetinde. Ama bazen yazarken suçluluk duyarsın. Kafan karışık kuşku içindedir arada sırada. Yazdıklarına karşı duyulan korku ve kuşkudur bu. Özgür hissetmezsin kendini tam anlamıyla. Eleştiri yapılıp yapılmama korkusu değildir bu; okuyucu ne der gibi, en yakınındakiler ne der gibi, takılırlar mı korkusu da değildir bu… Kütüphaneme başımı kaldırıp baktım bir. Yetersiz miyim? Yeterince kendimi besleyemedim korkusudur bu. Kuşku düşer işte içinize genelde. Mahallenizde hızla artan Alyoşa’lar da çoğalmaktadır çünkü.
Bazen de bir suçlu gibi hissedersiniz kendinizi hatta. Az yazıyor, az okuyor olmanın suçluluğudur da bu.
Hatta özellikle yazmaya birkaç gün ara verip tekrar eline kalemi aldığın o anda, yaşanır o karamsarlık anı da. İstediğin cümleleri yazamazsın, kuramazsın. Zamanın da hep azdır nedense yazarken de. Yetiştirmen gereken birçok işin vardır bu arada.
Atarsın birer birer, karalarsın kelimelerin üzerini teker teker, özgür olmadığınıza karar vermişsinizdir bir kere. Giden kelimelerin, zincire taktığınız cümlelerin ardından bakarsınız kuşku içinde. Silinir önce kâğıt üzerinden, ardından hafızanızdan da. Rahatlamış gibi hissetseniz de kendinizi, siz olmaktan çıkmış olursunuz. Etrafınızdakilerin istediği kalıba göre yazdığınızın da farkına varırsınız velhasıl.
Kopartıp atamazsınız içinizdeki korkuları. Atamazsınız yaşadığınız o anki yalnızlığı; yalnız olmadığınızı anladığınız zamanda bile yalnızsınızdır aslında. Kimse de bilmez bunu. Ama yine de sevinilecek bir durumdur bu. Çünkü kalemin en iyi arkadaşınız olduğunu fark ediyorsunuz nihayetinde. Odanızın penceresinden doğru gelen kuş sesleri de arkadaş olur size. Yağmur sesi, rüzgâr sesi de. Ağaçların hışırtılı sesi de. İşte o zaman yalnız değilsinizdir işte. Hele yüce yaradanı yanında da hissedebiliyorsan. İşte o zaman hiç ama hiç yalnız değilsindir.
O koca yüreğinize sığdırırsınız kendinizi. Sadece kendinizi mi? Dünyayı sığdırırsınız ona. Tüm güzellikleri, tüm canlı cansız varlıkları, etçil otçul her şeyi işte. O koca yürek en büyük hazinendir velhasıl-ı kelâm. Gördüğün her şey, baktığın her şey, hissettiğin her şey hazinendir. Yeter ki içindeki kilitli mühürün açık olsun hep. Kelimeler oyuncağın olsun elinde. Şifreleri hissederek koy bir yerlere. Güzelleşsin sayfa parmaklarınla. Hüznü de eksik etme yanında. Yüreğinin bir tarafında hisset onu her
daim. Çünkü o öyle bir şeydir ki ilham kaynağı olur yazana. Küçük de olsa yarısı karalanmış sıfır da olsa kalsın kıyıcığında hep. Çarpsın yüreğin her zaman taklalar atarak. Hani derler ya kukumav kuşu gibi durma öyle. Canlandır parmaklarını kelimeler arasında. Sessiz, sakin, kimsesiz, düşünmeden yaz sürekli. Yaz hadi, yaz hep bir şeyler. Bir mıh gibi saplansın yüreğine yazacakların. Çünkü senin en büyük mutluluğun bu…
Ne zaman ki kocanın ya da kızının sesini duyana kadar; onlar yanına gelene kadar yazdın yazdın. Yoksa tüm duyguların hiç olur gider sonsuzluğa…
 
Ekleyen:  Nurcan OFLUOĞLU ŞEN
Tarih:  7.12.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Nurcan OFLUOĞLU ŞEN Yazıları
Şeytan kulağımın dibinde…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.7.2019 Devamı
Annem…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 9.5.2019 Devamı
Düşler Ülkesi Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 7.1.2019 Devamı
Yazmak ve öğrenmek… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 6.11.2018 Devamı
Kendimi dinliyorum…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.9.2018 Devamı
Ne mutlu...Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.8.2018 Devamı
Sadelik iyidir…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 23.6.2018 Devamı
Sevmek ve korumak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.5.2018 Devamı
Güçlü kadın olmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.3.2018 Devamı
Kalbimden dökülen sözcükler…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 18.2.2018 Devamı
Çocuk ruhu gibi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 30.1.2018 Devamı
Yağmurun yağışını izlerken…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.1.2018 Devamı
Ümitvârım…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.12.2017 Devamı
Bir günün ardından Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 4.12.2017 Devamı
Kendimle başbaşa…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.11.2017 Devamı
Türkiye’nin kalbindeyiz…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.11.2017 Devamı
Beklemek…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.11.2017 Devamı
Bir hafta sonu hikayesi… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.10.2017 Devamı
Acımasız zaman…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.9.2017 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramı… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.8.2017 Devamı
İnsan ve doğaNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 29.7.2017 Devamı
İnsanlık! Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 10.6.2017 Devamı
Anneler günü…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 12.5.2017 Devamı
Vicdanın sesi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.4.2017 Devamı
Bir şarkı dinlerkenNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.3.2017 Devamı
VEHAMET…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.2.2017 Devamı
Hayal kurmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 14.1.2017 Devamı
Bir yıl daha bitti…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 31.12.2016 Devamı
Yağmurlu bir gün…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.9.2016 Devamı
Zalimliğe ve ahlaksızlığa dur demek!Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.7.2016 Devamı
Bu ülke değişiyor bacımNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.5.2016 Devamı
Gündemden kaçasım var…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 11.3.2016 Devamı
Islak mezarlar…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.2.2016 Devamı
Telefon…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.1.2016 Devamı
İnsan kalbi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.11.2015 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam