Siyaset, sanatı ve edebiyatı da yönetecek gibi; “Muhteşem Yüzyıl” dizisi meclis gündemine taşındı, tartışılıyor artık. Sanki Osmanlı padişahlarını koruma kanunu çıkarılacak en kısa zamanda…
Önce kürtaj, şimdi de tv dizileri. İktidarın yapacak daha mühim işleri yok gibi.
Bu arada yazmadan geçmeyeyim, siyasi içerikli yazılar yazmama gayreti içindeyim ama ne mümkün. Gün gelmiyor suya sabuna dokunmadan olmuyor demek. İlla da olmadık yere, durduk yere, olur olmaz laflar rahatsız edici. Ülkemizin daha önemli sorunları varken sanata el atılması kaygı verici. Hayretle, endişe içinde olan biteni izliyorum. İnsan, demokrasi bunun neresinde diyesi geliyor.
Siyasette gündem o kadar yoğun olmasına rağmen vakit bulup diziler de izleniyor sanki. Ya da izlenmeden kulaktan dolma laflarla, yalan yanlış bilgi ediniyorlar, bilemiyorum artık. Önce gazeteciler ardından edebiyatçılar ve sanatçılar. Yapılan çalışmaya, emeğe müdahale edilmeye devam ediliyor dönem dönem.
Dolayısı ile sanatın, edebiyatın ifade özgürlüğü de zarar görüyor yine. Bırak demokrasiyi “ileri demokrasi” denen deyimde içi boş oluyor gibi bu durumda. İfade özgürlüğü de safsata. Söylene söylene ne kazandı bu kelime. Koca bir hiç. İlerleme de kaydetmedi. Kısaca, ifade özgürlüğü de yoksa demokrasi var mıdır?
Hemen hemen yaklaşık bir yıldır TRT 4, izlediğimiz bir yayın kanalı. Kızım Başak’ın kanalı bu. Pepe, keloğlan, kuzucuk, nane ile limon, biz ikimiz, bilim çocuğu Sid, dede korkut hikâyeleri izlediği çizgi filmlerinden bahsediyorum. Bu nedenle genelde bu kanal açık olur evde. Dolu dolu dizilerin olmasına rağmen benim izlediğim tek bir dizi var. O da “Muhteşem Yüzyıl”. Sadece o mu diye sorarsanız, evet sadece o. Belki de izlememin nedeni ilk başlarda da gündem olması idi. Siyasetin diziye laf dokundurması, tepki vermesi idi. Ya da tarihe meraklı biri olmamdı belki de.
Toplumun ahlâki değerlerini bozmaya yönelik senaryoları tasvip etmiyorum ben de. Bu yüzdendir ki, birçok insanın izlediği birçok diziyi de izlemiyorum; zaman kaybı olarak da görürüm kendimce. Ama “Muhteşem Yüzyıl” dizisi öyle değil. Bu dizinin yayınlanmasının engellenmeye çalışılmasına da anlam veremiyorum. Manasız bir tepki. Dizide esas konu Hürrem. Hürrem’in hayatı. En büyük etken Kanuni değil Hürrem. Dolayısıyla yayından kaldırılmasını gerektirecek hiçbir durum göremiyorum. Bu diziye kafa yormak zaman kaybı.
Birçok insan tarafından büyük bir beğeni ile de izleniyor bilakis. Gerek yurt içinde gerek yurt dışında. Hem padişahları korusan ne olur korumasan ne olur. Çok gerekli görülüyorsa korunsun. Ama hangimiz mezar taşını okuyabiliyoruz. Hangimiz Osmanlı kelimelerine aşına. Yaşadığımız bu dönemde Osmanlı padişahlarının ülkemize ne faydası var. Osman Gazi hariç diğer hepsinin karısı yabancı değil miydi? Kız kulesinin etrafı, denizin dibi cariyelerin kemikleri ile doluymuş diye söyleniyor. Her şeyden önemlisi imparatorluğun bekası için en iyi çözüm oğulları, torunları, kardeşleri boğdurtmak mıydı? Akla yatan daha iyi bir çözüm olamaz mıydı? Böylesi bir çözümü nasıl kabul edebilir dinimiz. O dönemde de iktidarın, şeyhülislamı yönlendirdiği gerçeği akla gelmiyor da değil bu arada. Osmanlının en büyük başarısızlığı da bence bu. Allah’ın verdiği canı ancak ve ancak Allah alır.
Gene düşünmeden de edemiyorum; acaba biz Osmanlının günahını mı çekiyoruz ülke olarak. Her şeyden önemlisi,” geçmiş geçmişte kaldı” diyerek hangimiz önemsiyor ki geçmişi. Geçmişi yaşayan
geçmişten ders alan kim var? Geçmişten ders alınsa, “tarih tekerrürden ibarettir” denir mi hiç. Her neyse. Konu uzadıkça uzuyor.
“Muhteşem Yüzyıl” dizisi beğenilen bir dizi, şahane mekânları ve olağanüstü güzel kılık kıyafetlerle oldukça ses getiren bir dizi; senaryoda yapılan kurgu da oldukça başarılı. Kanuni’ yi küçük düşüren, aşağılayan herhangi bir durum yoktur bana göre. Diziyi başından sonuna kadar izleyen herkes anlar bunu. Kaldırılmak istenmesi oldukça manasız. Gereksiz.
Benim şehrimde (Trabzon’da) her yıl Kanuni Vakfı tarafından Kanuni’yi anma günü düzenlenir. Etli pilav ve ayran dağıtılır. Bende katılırım genelde. Bu diziden sonra katılmamam gibi bir durum söz konusu dahi olmaz. Yine katılırım. Her ne olursa olsun tarihe, Osmanlı dönemine saygım vardır yine de. Bu böyle de biline. Dizi ile belgeseli ayırt edebilecek insanlarız hem. Aşağılama, küçük düşürme olayı olsa dahi ki yok; gitmemi etkilemez de. Ayrıca bu dizi yayınlandığı sürece de daha çok ses getirecek gibi. Çok ama çok.
14.12.2012
|