Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29917942
Bugün Ziyaretçi :  9178
Aktif Ziyaretçiler :  9179

Ama sen yoksun
 
Yaz geldi. Ağaçlar yemyeşil. Doğa yeniden doğar gibi canlandı; bulutlar berrak, gönül ferahlığı gibi; deniz, gökyüzü masmavi özgür bir kadın gibi; sevinçli, musmutlu kısaca. Günahsız. Yasaksız. Tertemiz.
Doğa o ulvi haliyle bas bas bağırıyordu ben buradayım diye. Yeryüzü gökyüzüne yakınlaşmış gibi olağanüstü bir manzara. Araya sıkışmış kâh hayaller, kâh umutlar, kâh düş kırıklığı, kâh da hüzün… Akla ilk gelen hüzün... Gizli bir gizemdir hüzün. Melankoli hali gibi. Bir başka azap içinde yürek ağrısı gibi. En olağanı, en öne çıkanı. Ve de sessizlik içinde ruhu en çok yakıp yıkanı. Yaşama hevesine ket vuran, baskın. Biçare…
Çok sevdiğin bir insanın eksikliği ile gelen o hüzün değil mi ki bir elbise gibi her zaman üzerinde. Ne yazın gelmesi ne doğanın canlanması ne de mevsimlerin bir birini takip etmesi gideremiyor o hüznü. Aylar yıllar geçse bile hiç ama hiç gideremiyor. Bir türlü çıkarıp atamıyorsun o siyah elbiseyi üzerinden. Yüreğinin en derininden doğru akıp geliyor sık sık. Sessiz bir nehir. Usul usul yolunu bularak…
Doğa yeniden canlanıyor ama bir insan gitti mi tam gidiyor, gelmiyor bir daha. Dirilmiyor, doğmuyor yeniden. Bıraktığı tek şey ardından o tuhaf duygu. O öylesi bir hal ki su, ateş ve toprak yeniden yorumlanıyor us’umda. Mana ya mana katabiliyor.
Bütün güzellikler önüne serilse bile, o hüznü üzerinden atmak mümkün mü? Mümkün mü mümkünsüzlüğü mümkün hale getirmek; bir daha karşılaşmak bir daha aynı paylaşımları yaşamak. Mümkün mü mümkünüm demek, yok oluşu var etmek; zamanı geri çekmek; ya da geri zamana sıçrayıp yeniden mümkün hale gelmek…
Ki, mümkün ne güzel bir kelime! Oysa mümkünsüz ne kötü, ne çok mutsuz eden bir kelime. Tek başınalık ve beceriksizlik ve de sessizliği, kimsesizliği hissettiriyor sadece ve sadece...
Yaşanmışlığı yeniden yaşamak mümkün olsaydı keşke. Her şey mümkünken, mümkünler içinde mümkünleri ya da mümkünsüzleri beğenirken de; bizler sebep oluyoruz başımıza gelenlere… Bizler sebep oluyoruz hatalarımıza. Kaygılarımıza. Geç kalan diyemediğimiz o masum o güzel cümlelere.
Yanımızdakilerin değerini kaybedince mi anlar her insan. Yoksa ölüm her zaman başucumuzda da onu mu hissettirir bu sonsuz ayrılıklar. Yürek bu kadar mı kor içinde kanar. Dinmeyen acılar, çıvgınlar altında yaşanılan hüzün, bu kadar mı en derininden yaralar. Sızlatır inim inim her daim.
Tekrar tekrar geçmişi anımsamak. Dalga dalga hatıralar. Hayallerde, rüyalarda karşılaşma ümidi ile sık sık anımsama halleri. Geçmişe hasret. Özlem. “Bir tür kavuşmadır hatırlayış, unutuş bir özgürlük” demiş Halil Cibran. Özgür olamadın sen hala. Unutmak ne mümkün yok olanın eksikliğini. Aylar yıllar geçse bile unutmak ne mümkün.
İnsan doğanın bir parçası mı sahiden? Ya eşref-i mahlûkat sadece insan mı sahiden? Ama geri gelmiyor tamamen gidince. Ölümlü olduğunu bilerek yaşıyor üstelik. Yaşayan her insan için sevilen bir insanın, bir babanın, bir abinin eksikliğini hissetmek büyük bir talihsizlik. Ne kadersizlikmiş. Ne büyük bir acı. Geride kalanların yazgısı mı bu? Henüz on beşinde daha. “Çocukluğumu özlüyorum,” diyor. Ama üç yıldır sen yoksun. Onu her gördüğümde yaşama karşı direnme gücü hasıl olsa da yüreğinde. Ama gene de sessizce yüreğindeki mavilerin donmasını engelleyemiyor biliyorum. Üstelik yaz geldi. Ama tükenmişlik onun üzerinde… Zamanın sessizliğine kendimi bırakma halleri bende de. Sık sık kapıyı çalan karamsarlık. Söyleyecek söz bulamama. Ve ilerleyen gecenin zifiri karanlığında sessiz çığlık ve de acizliğim.
Ve sen gittiğinden beri hüzün hiç bırakmadı benim de yüreğimi. Ve de ölmeden öldürüyor zaman zaman herkes uyurken. Dipsiz kuyuya düşmüş gibi… Düşüyor başım masanın üzerine buğulanan gözlerimle…
Nurcan Ofluoğlu ŞEN
 
Ekleyen:  Nurcan OFLUOĞLU ŞEN
Tarih:  29.5.2013
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Nurcan OFLUOĞLU ŞEN Yazıları
Şeytan kulağımın dibinde…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.7.2019 Devamı
Annem…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 9.5.2019 Devamı
Düşler Ülkesi Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 7.1.2019 Devamı
Yazmak ve öğrenmek… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 6.11.2018 Devamı
Kendimi dinliyorum…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.9.2018 Devamı
Ne mutlu...Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.8.2018 Devamı
Sadelik iyidir…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 23.6.2018 Devamı
Sevmek ve korumak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.5.2018 Devamı
Güçlü kadın olmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.3.2018 Devamı
Kalbimden dökülen sözcükler…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 18.2.2018 Devamı
Çocuk ruhu gibi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 30.1.2018 Devamı
Yağmurun yağışını izlerken…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.1.2018 Devamı
Ümitvârım…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.12.2017 Devamı
Bir günün ardından Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 4.12.2017 Devamı
Kendimle başbaşa…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.11.2017 Devamı
Türkiye’nin kalbindeyiz…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.11.2017 Devamı
Beklemek…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.11.2017 Devamı
Bir hafta sonu hikayesi… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.10.2017 Devamı
Acımasız zaman…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.9.2017 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramı… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.8.2017 Devamı
İnsan ve doğaNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 29.7.2017 Devamı
İnsanlık! Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 10.6.2017 Devamı
Anneler günü…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 12.5.2017 Devamı
Vicdanın sesi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.4.2017 Devamı
Bir şarkı dinlerkenNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.3.2017 Devamı
VEHAMET…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.2.2017 Devamı
Hayal kurmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 14.1.2017 Devamı
Bir yıl daha bitti…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 31.12.2016 Devamı
Yağmurlu bir gün…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.9.2016 Devamı
Zalimliğe ve ahlaksızlığa dur demek!Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.7.2016 Devamı
Bu ülke değişiyor bacımNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.5.2016 Devamı
Gündemden kaçasım var…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 11.3.2016 Devamı
Islak mezarlar…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.2.2016 Devamı
Telefon…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.1.2016 Devamı
İnsan kalbi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.11.2015 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam