Evlat sahibi olduğumda çocuklara bakışım daha da bir farklılaştı; sağlığını düşünme, koruma, kollama ve geleceğini düşünme gibi. Büyümesini gözlemlerken beslenmesine daha çok dikkat ediyor, önemsiyorum her geçen gün…
Ev kadını olmak, iş kadını olmak, başarılı olmak, güzel görünmek bir yana eğer anne isen mutfakta gurme olmak gerekiyor. Teknolojinin ilerlemesi ve doğal ortamdan uzaklaşma çocuklarımızın sağlığı üzerinde oldukça olumsuz etkileri var çünkü… Her geçen gün de zorlaşıyor yaşamımız aslında… Bir kırılma gerekebilir bu durumda. Köylere kaçış mesela. Şehirden uzaklaşma ve doğal ortamda çocukları büyütme isteği gibi. Köy ürünlerine yönelmek, yapmaya çalıştığım benim de bu. Çocuğumun beslenmesinde köy ürünlerini tercih etmeye çalışıyorum genelde. .
Kendi çocukluğumu anımsıyorum. Annemin yapmasını istemediğim şeyleri fark ediyorum da şimdi aynısını ben yapıyorum aslında. Çok haklı olduğuna şimdilerde karar veriyor olmam ve ona haksızlık ettiğimi düşünmem için evlat sahibi olmam gerekiyormuş meğer. Asıl anlatmak istediğim şu; annem bizim sağlığımıza çok önem veriyormuş o dönemlerde. Hiç farkında değilmişim o zamanlar. Hiç ama hiç. Çocuğumu büyütürken onu çok daha iyi anlıyorum şimdi. Doğal beslenmenin ne kadar önemli olduğunu da…
Ne hazin ki sağlıksız besinlerin farkını görmek için etrafımıza bakmak yeterli oluyor. O kadar çok sağlığı bozuk olanlar var ki. Hastalıklarda artışlar. Obez çocuklar. Renksiz, soluk yüzler. Sağlıksız beslenmeden kaynaklanan üzücü olaylar. GDO lu ve hormonlu ürünler. Dolayısıyla çocuğumun doğal beslenmesine mümkün mertebe dikkat etmem gerektiğine inancım artıyor her daim, aynen annem gibi. Ev yapımı ürünleri almaya özen gösteriyor olmam. Kadınlar pazarına gitmem, her şey çocuğum için. Tencere seçimi yaparken de dikkat etmek gerekiyor. En ideali topraktan yapılma olanlarmış. Teflon dahi en son tercih edilenlerden olmalıymış. Toprak ve bakıra yöneldim bu günler de de.
Bu yaz da tarhana yapmaya kararlıyım. Annem yaparken neden boşuna uğraşıyorsun bunlarla, zahmetli bir iş derken aslında o bizlere olan sevgisinden onu yapmanın zor gelmediğini söylerdi hep. Bana da hiç zor geleceğini sanmıyorum. Ev yapımı tarhana daha güzel oluyor hem. İçine ne koyduğunu da bilirsin. Annem tabağımızı bardağımızı yıkarken deterjan pek kullanmazdı, ya da çok az koyardı ve genellikle sıcak suyla yıkardı. “Anne deterjanın hesabını mı yapıyorsun köpüklü köpüklü yıkasan daha parlak daha temiz olur” diye takılırdım, dahası alıp kendim yıkardım. Annemi bulaşık yıkarken beğenmezdim kısaca. Oysa şimdi ben çocuğumun tabak, bardağını, kaşığını deterjan koymadan sıcak suyla yıkıyorum. Bulaşık makinesinden çıkardıklarımı tekrar sudan geçiriyor ya da ikinci bir kez sirke koyarak tekrar yıkıyorum. Anneme “deterjan tasarrufu mu yapıyorsun” diye takılırken geçmişte, oysa hiç alakasının olmadığını şimdi daha iyi anlayabiliyorum. “kızım deterjana kim bilir neler katıyorlar” diye takılırken şaka yapıyor sanıyordum. Oysa ta o zamanlar da annem deterjan kalıntılarının kolay kolay çıkmadığının söylerken artık bilimsel olarak da onaylanıyor aslında. Hastalıklara sebep olduğu şimdilerde biliniyor. Söz konusu evlat olunca dikkat ediyor olunuyor işte; her şeyin sağlıklı olması için zevkle gayret gösteriliyor. Annem üşenmeden kesme makarna, saç üzerinde buğday unundan bazlama yapardı. Bizi sağlıklı büyüttüğü için anneme minnettarım. Tereyağını da kullanırdı genelde. Bol bol yeşillikten yemek yapardı. Yufka açar kurutup kışa saklardı. Sabah kahvaltısında börek yapardı. Yufka açmak zor, açan kadınlardan alıyorum ben de. Kesme makarnanın suyundan domates çorbası veya şehriye çorbası yapıyorum, çokta güzel oluyor.
Başak için daha sağlıklı. Yemek yaparken de daha bir dikkatliyim kısaca. Ev yapımı salça kullanıyorum. Kurutulmuş sebzeler. Köy sütü alıp yoğurt yapıyorum, hiç hazır yoğurt almıyorum mesela. Porselen tencere de yoğurt mayalamam ve onu yıkarken hiç deterjan kullanmıyorum. Yanında az da olsa kefir de yapıyorum. Sadece kendi çocuğum değil bütün çocukların daha sağlıklı beslenmesini, korunup kollanmasını tüm yüreğimle istiyorum aslında. Vitaminler ve ilaçlar konusunda bir sürü sorular üşüşüyor zihnimde şüpheyle bakıyorum, dolayısıyla doğal ilaçlara eğilim gösteriyorum genelde. Protein ağırlıklı beslenmesine önem veriyorum aynı zamanda.
Başak yumurtayı çok seviyor. Köy yumurtası onun en vazgeçilmezi gibi; her gün bir tane yiyor. Patates kızartmasını da çok seviyor. Ama pek yapmıyorum. Yaptığım zamanda çok az hakiki yağda buharda pişiriyorum patatesi. Patates alırken doğal olmasına çok ilaçlı,hormonlu olmamasına dikkat ediyorum. Marketten almıyorum zaten. Kim demiş ki zamane kadınları çok hazırcı, hiç de değil. Anne olmak kolay mı, herkes olamıyor. Allaha şükür ki var ve ben de en sağlıklı bir şekilde büyümesini istiyorum. Şeker çikolata en çok kaçındığım tatlılar. Çocukların sağlığı ile oynayanlara tahammül de edemiyorum. Reklamlar mesela. Çocuklar için oldukça cazip hazırlanıyor. Meşrubat, hamburger, cips, şekerli ürünler, hazır meyveli yoğurtlar, hazır mamalar, ketçap mayonez hiç kullanmadım. Anne baba olarak biz de yemiyoruz. Öğrensin de istemiyorum. Büyüyünce zaten yemesini engellemeyeceğim en azından bu yaşlarında yemesin istiyorum.
Ve kızım inşallah sağlıklı büyüyecek elin oğlu gelip onun elinden tutup gidecek, ben de uslu uslu boyun eğerek, üzüntüm yüreğimde arkasından bakacağımJ)))
Allah bütün çocuklara sağlıklı, başarılı ve mutlu bir ömür nasip eylesin…
|