Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29919091
Bugün Ziyaretçi :  10391
Aktif Ziyaretçiler :  10391

Soma’da Babalar Günü Çok Farklı Olacak!…
 
Bu pazar vakitsiz ölenlerin çocuklarını düşünüyor olacağım. Kendimi onların yerine koyarak. Soma faciasında ölenlerin çocukları. Kim bilir ne haldedirler şimdi. Soma’da babalar günü olmayacak çocuklar ve gençler için. Yaşamlarında cesaret alacakları, yol gösterecekleri, sırtını dayayacakları babaları olmayacak. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak Soma’da. Asla ve asla.
Unutmuyorum, geceden daha karanlık kömüre harcanan o insanları. Kömürle yanan o gönülleri, yıkılan dağları. Cehaletin ve karanlığın esiri olan ve yerin en derinine en karanlığına bırakılan masum insanları, vakitsiz ölen madencileri. Unutturmayalım.
 
Babalar gününde, geride kalan çocuklar ve gençler hüzün içinde yaşayacaklar. Geçmişe özlem duyup yürekleri ağlayacak her zaman. Kiminin gözyaşı içine kiminin dışına akacak zaman zaman da. Şenlensin diye beklenen evlere dalga dalga hüzün çökecek, gülecek bir sesse işitilmeyecek hiç. Onların bir babalar günü olmayacak çünkü… Gözleri kapıda hüzün içinde bekliyor olacaklar her an. Başlarına gelenleri ise asla kabullenemeyecekler, inanamayacaklar bu olan bitenlere. Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz hepimiz? Teknoloji bu kadar ilerlerken böyle bir ölüm mü olur? Kafalar her daim karma karışık bir halde bekleyecekler gelmelerini.
 
Gelmeyeceklerine inandıkları gün babaları olan akranlarından hoşlanmayacaklar belki de. Dipsiz kuyulara inip çıkacaklar. Uçurumun kıyısında yaşayacaklar her daim. Nerede babasız, nerede sorunlu bir çocuk varsa onunla arkadaşlık kuracaklar. Uzak duracaklar mutlu anne babaları olanlardan. Görmek istemeyecekler yakınlarında. Adım adım uzaklaşacaklar. Onlar, kendileri gibi mutsuzlarla beraber olacaklar belki. Derslerine veremeyecekler kendilerini tamamen. Baba eksikliğini hissedecekler her an. Bu travma ne kadar uzun sürer Allah bilir. Geri gelmeyecek bir geçmiş ve teslimiyetin çaresizliği içinde devam edecek yaşamları buhranlı bir halde. Hakikatin yollarında, yalnızlığın isyanını taşıyacak yürekleri. Ne çocukluğunu ne gençliğini bilecekler. Hayatın en kötü, en talihsiz sürpriziydi bu onların başına gelen. Kader değildi bu onlara biçilen. Paraya tapan, tuhaf insan müsveddelerinin onlara sunduğu yeni bir yaşamdı bu…
 
*****
 
Manevi yolculukların seremonisinde yollarını kaybedenleri izliyorum orta doğuda. Nurlu ışığa giden yollar hep engellerle dolu. Bu engeller o kadar çok ayartıcı ve o kadar çok akıl çelici ki bazen de o kadar çok ciddiyet kazanır ki sürekliliği artıkça artar manevi yolların tümü kapanır insana… Buna “mayanın bozulması” da denilebilir bir nevi. Dolayısıyla yeryüzü “mayası bozuklarla” dolup taşmaktadır her geçen gün…
 
*****
 
İnsanlık ölüme akıyor…
 
İnsanlarımızın bir çoğu zihinleri tek bir şeye o kadar çok odaklandı ki. Afyon verilmiş gibi etkisizler. Büyülendiler. Özgürlük dendi, sessizce evlere, kendi sığınaklarına adım adım öyle ya da böyle yönlendirildiklerinin farkında değiller. Bazıları paraya pula kandı, taptı. Bazıları da simgesel objelere taktı. Hep gündemde kalmayı başardılar neticede. Taktılar da taptılar. Farklılaştılar. Ayrıştılar. Uzaklaştılar senden benden. Tepeye bağımlılık bunun adı.
Gelişen olayları ayrıntılı bir şekilde anlayamaz oldular velhasıl. Anladıklarını sandılar anlamadılar aslında. Yorumlamaları da oldukça ilginç! Yanlışları doğru görüyor çoğunluğu.
Ölüme akıyor insanlık… İslam ülkelerine bakın, hangisinde huzur var şimdi. Aşırılığa gidenler, yobazlar insanlıktan kopuyor, savaş ve zülüm getiriyorlar yeryüzüne. İnsan gibi ölümde yok. Bugün komşu ülkelerde yarın bizde… Tehlike çanları çalıyor uzun zamandır. Herkes aklını kullanmalı, oturup kafa yormalı bu duruma…
 
Davranışları bozulanlar, diktatör kesiliyor en tepede. Bağırıp çağırma, yalan, iftira atma, böbürlenme, pehlivanlık yapmayı güç sanarak benimseniyor genelde. Görmek istedikleri görülüyor, duymak istedikleri duyuluyor. Hoyrat lider benimseniyor ülkemizde de. Oysa ticaret adamı olmak başka belediye adamı olmak daha başka, devlet adamı olmaksa bambaşkadır… Her neyse…
 
Barış istedi insanlık, kısacık ömürlerinde vakitsiz öldüler. Huzur istedi insanlık; huzur verecek kimse yok, huzursuz içindeler. Korku ortamı, kaygı, endişe, savaş ortamına döndü Ortadoğu. Duadan medet umar olundu şimdi. Geliyorum diyen tehlikeleri görmezler, önlem almazlar iken, yalvarırlar yakarırlar sadece yüce yaratana. Oysa hainliktir bence bu. Tedbirini almadan yaşaya dur. İster savaş de adına ister terör de, kapıya dayanınca duaya sığın. Yere çömel başını ya sağa dönüp ya sola dönüp selam ver dur kapıya gelene...
 
Araf 179. Ayet şöyle der; Ve andolsun ki; cehennemi, insanların ve cinlerin çoğuna hazırladık (yarattık). Onların kalpleri vardır, onunla fıkıh (idrak) etmezler. Onların gözleri vardır, onunla görmezler. Onların kulakları vardır, onunla işitmezler. Onlar hayvanlar gibidir. Hatta daha çok dalâlettedirler. İşte onlar, onlar gâfillerdir.
 
Yunus100. Ayet meali; Ve Allah'ın izni olmaksızın, bir kimsenin (bir nefsin) mü'min olması (mümkün) olamaz. Ve (Allah), akıl etmeyen kimselerin üzerine ceza (azap) verir.
 
İşte bu tip insanların 300 yıl geriden gelir sadece Ortaçağdan kalma zihinleri. Akıl var ama kullanamazlar. Konuşma ve duyu organlarını harekete geçirebilmek için illa da dürtmek, illa da bağırıp haykırmak, illa da sokağa dökülmek, illa da acı bedelleri ödemek zorunda kalır
 
Ekleyen:  Nurcan OFLUOĞLU ŞEN
Tarih:  14.6.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Nurcan OFLUOĞLU ŞEN Yazıları
Şeytan kulağımın dibinde…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.7.2019 Devamı
Annem…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 9.5.2019 Devamı
Düşler Ülkesi Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 7.1.2019 Devamı
Yazmak ve öğrenmek… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 6.11.2018 Devamı
Kendimi dinliyorum…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.9.2018 Devamı
Ne mutlu...Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.8.2018 Devamı
Sadelik iyidir…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 23.6.2018 Devamı
Sevmek ve korumak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.5.2018 Devamı
Güçlü kadın olmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.3.2018 Devamı
Kalbimden dökülen sözcükler…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 18.2.2018 Devamı
Çocuk ruhu gibi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 30.1.2018 Devamı
Yağmurun yağışını izlerken…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.1.2018 Devamı
Ümitvârım…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.12.2017 Devamı
Bir günün ardından Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 4.12.2017 Devamı
Kendimle başbaşa…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.11.2017 Devamı
Türkiye’nin kalbindeyiz…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.11.2017 Devamı
Beklemek…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.11.2017 Devamı
Bir hafta sonu hikayesi… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.10.2017 Devamı
Acımasız zaman…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.9.2017 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramı… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.8.2017 Devamı
İnsan ve doğaNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 29.7.2017 Devamı
İnsanlık! Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 10.6.2017 Devamı
Anneler günü…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 12.5.2017 Devamı
Vicdanın sesi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.4.2017 Devamı
Bir şarkı dinlerkenNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.3.2017 Devamı
VEHAMET…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.2.2017 Devamı
Hayal kurmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 14.1.2017 Devamı
Bir yıl daha bitti…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 31.12.2016 Devamı
Yağmurlu bir gün…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.9.2016 Devamı
Zalimliğe ve ahlaksızlığa dur demek!Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.7.2016 Devamı
Bu ülke değişiyor bacımNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.5.2016 Devamı
Gündemden kaçasım var…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 11.3.2016 Devamı
Islak mezarlar…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.2.2016 Devamı
Telefon…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.1.2016 Devamı
İnsan kalbi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.11.2015 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam