İnsanoğlu en büyük özelliği sayılan akıl ve yeteneği sayesinde evreni anlama yolunda varoluşunu irdeleyip, bir yandan "Nereden gelip, nereye gidiyoruz?" sorusuna cevap ararken, diğer yandan da bu süreçte hedefe ulaşabilmek adına yaşamı kolaylaştıracak cihazlar icat edip üstesinden gelemeyeceği işleri aşmayı planlıyor.
.
Yani, genetik enformasyonunda varoluşun keşfedilmesi diye bir şey yatıyor.
Dolayısıyla geride bırakılan uzun yıllar zarfında ortaya konulan gayretlerle oluşan nicel birikimler nitel dönüşümlere çevriliyor.
.
Bu noktada sözü, hızı arttıkça çevremizle ilişkilerimizi aynı oranda yavaşlatan ve yalnızlığa doğru iten iletişime getirmek istiyorum.
.
Allı Turnam'larla haber saldığımız uzaklara artık bir tık’la ulaşabiliyoruz.
Devasa kalabalıklarda büyük ve derin yalnızlıklar içerisindeyiz.
.
Son zamanlarda takıldığım reklam filmi bunun en bariz örneği;
1+1 daireler uygun fiyata!
Yani yalnız yaşayanlar için.
.
Kocaman yüksek tavanlı beş altı odalı, yedi sekiz kişinin yaşadığı geniş aileli taş binalardan küçücük stüdyo dairelere.
.
Rekabetin kızıştığı, iyinin değil, en iyinin arandığı günümüzde böylelikle ne sevmeyi öğrenebiliyoruz, ne de sevilmeyi.
.
Aynı boşlukta birlikte döndüğümüz mavi gezegenimizden bihaber, nereye bu yolculuk onu da bilemiyoruz.
.
Hayatımızdaki öncelikler; kazanma, bir adım öne çıkma, rakibini ekarte etme ve başarma arzusu.
.
Ne kendimiz olabiliyoruz, ne de taktığımız maske.
.
Biraz kendimizden, biraz maskemizden ortaya çıkan karışık bir kişilik ve yaşam.
.
Affet bizi allı turnam!
.
Teknolojiye yenildik, seni kaybettik…
|