Efece Haber Gazetesi

Kilis Yardımlaşma derneği

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı

Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ

DEVAMI

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

Devamı

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj

Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı

AKPINAR Mart 2017 Sayısı

Bir insanlık dersi...

Orhan SELEN

Devamı

Hava Durumu Bilgileri

Döviz Kurları

Anket

Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler

Toplam Ziyaretçi : 29974006

Bugün Ziyaretçi : 3644

Aktif Ziyaretçiler : 6

Ruh bedene öyle bir aşık ki, son nefesine kadar bırakmıyor..!

Yılların vermiş olduğu yorgunluktan dolayı umutlarımın üzerini tortular kaplamıştı: aynı zamanda duylarım nasır tutmuş, hayallerim solmuş, hüzünlerim sararmıştı… Yürek bahçemdeki rengarenk çiçeklerden hiçbir eser yoktu: tek-tük karanfil kokan umutların dışında. Ah şu ayrık otları gibi yüreğime batan acılar olmasaydı..! Zaman olsa da toplasam diyorum ama bir türlü olmuyor. Güncel sorunların vermiş olduğu stres ve gerilim yürek bahçeme zaman ayırmamı engelliyordu. Gök gürlemesi dertlerin üzerine çakan şimşeklerle yıldızları saydığım geceleri hiç unutamıyorum. Bu yüzden az mı mekik dokudum yalnızlığın zirvesinde. Az mı sabahladım kırık kalbini okşayarak gönlünü almak için… Ama yaşlanmıştı bedendeki ruhum..! Yaşlansa da ayrılmak istemiyordu..!

Bir ömrün yarısı üzerinde yürürken ne acılar çekmişti ruhum emanetçi bedenimde! Yağmur taneciklerine (rahmet deyip) basmamak için az mı ıslanmıştı! Beni bir tek Mecnun, Kerem ve Ferhat anlardı! Ne Leyla, ne Aslı ne de Şirin anladı! Toros yaylalarında koyun otlatan çobandan farkım yoktu ruhumun peşinde koşarken. Söylediğim türküler dağlarda yankılanırken yüreğimin kıyılarında çarpıyordu duygularım. Dalga dalgaydı hüzünlerim. Hele imgesiz şiirlerin vermiş olduğu acı..! İllâ ki imge..! Biraz Kafka yalnızlığı, biraz Camus bunalımı, biraz Dostoyevsky umutsuzluğu kaplamıştı çökmüştü üzerime. Kaçacak delik, uçacak gökyüzü ya da intihar edecek uçurum arıyordu yalnızlığımın çıkmaz sokaklarında. Çöküyordu karabasan! Olur mu be Ağustos’un tam ortasında kara basan! İzi kalsa da güneş doğunca zaten eriyecek. Eriyecek tüm buz tutmuş duygularım…

Haydi be, uyan artık ey içimdeki çocuk: özgürce haykır tüm sevinçlerini ve tüm öfkelerini. Yüreğinde tutsak etmiş olduğun umutları salıver de özgürce uçsun gökyüzünde… Sonuna kadar aç tüm kilitli hüzün kapılarını… Biriktirme acılarını içinde: aç musluğu da akıp-gitsin… Rahatla ve huzur bul artık ey ruhum. Takma kafana: her gecenin bir gündüzü var… Hatta, her gecenin bir ay’ı ve her gündüzün bir güneşi ve her kışın da bir baharı var… Daha da mı karanlık, huzur verir sana içindeki yıldızlar… Yol gösterir kutup yıldızı… Çok mu özledin iğde kokusunu..! Mevsim kış da olsa taşı yanında bir küçücük şişe iğde kokan kolonya… Koku dedik de, çam kokusu can kokusuna dönüşmeden, can korkusu ile fincancı katırlarını ürkütmeden asıl bir sevda türküsü de dağılsın kafanı kemiren tüm umutsuzluklar… İçmeden sarhoş etsin beni, sek olsun şiir kadehleri be usta…

Güneş bedenimi sen yüreğimi yaktın. Dalgınlığımda girdin gönül penceremden tohum gibi düştün içime. Söyle nasıl kırdın aşkın kilitli kapısını da beni bu hale getirdin. Oysaki ben aşka hiç inanmazdım. Şimdi neden inandırtmak için beni zorluyorsun. Uğraşma benimle sevgili, sonunda üzülen sen olursun. Ben doğuştan dayanıklıyım acılara ama sen dayanamazsın yalnızlığa! Gel vazgeç bu sevdadan ey sevgili. Bırak yakamı, gideyim yoluma… Yolum çok uzun; çölleri aşmam gerekiyor. Ne olur oyalama beni ey sevgili, bırak yakamı da gideyim… Adım kader dedin keder çıktı, yıktın viran ettin gönül evimi. Yıkmak ne kadar kolay değil mi? Oysaki yapmak yıllarımızı almıştı..! Şimdi soruyorum bu suç senin mi benim mi? Yahu gel bu suçun faturasını ben üstleneyim: yalvarıyorum sana, ne olur bırak şu yakamı da gideyim kendi ben yoluma… Yolum çok uzun be sevgili… Gideyim bir an önce sonsuzluğa..!

Öteyi bilir misin, öttüreceklermiş adamı? Sen burada sorguladın beni: oysa ben korkuyorum ötede sorgulanmaktan..! Gel helalleşelim seninle: ötede çıkma karşıma! Çünkü korkuyorum arkamdan edeceğin bedduadan. Ağzından çıkacak bir tek hayırdua yeter bana: duymak istiyorum şu fani dünyada. Hatta bak ne diyeceğim sana; ne kadar günahın var ise doldur çuvala, alayım omuzlarıma da gideyim ben kendi yoluma. Yetmedi mi, ne kadar iyiliğim var ise bak sana hediye edeceğim: inan sana bırakıp gideceğim. Bak yemin de ediyorum: vallahi sana bırakıp gideceğim. Billahi diyorum… Daha ne diyeyim ey sevgili… Bak Azrail beni bekliyor, bırak elimi güzelim, salıver de gideyim ben…

Ekleyen: Muhsin AKIL

Tarih: 9.9.2012

İzlenme:

Yazdır:Yazdır


Eklenen Yorumlar

Muhsin AKIL Yazıları
Hepimiz engelliyiz!	Muhsin AKIL [ 8.4.2015 ] Devamı
Üşüyen Duyguların Gölgesinde Yaşama Sevinci..!	Muhsin AKIL [ 29.3.2015 ] Devamı
Balıkesir’de Koruyucu Aile Dramı..!	Muhsin AKIL [ 23.2.2015 ] Devamı
İnadına Yaşamak…	Muhsin AKIL [ 9.2.2015 ] Devamı
Varlığımız ve yokluğumuz arasındaki ince çizgi..!	Muhsin AKIL [ 26.1.2015 ] Devamı
Yaşamak Özgürlüğün Tanrı’ya Açılan Kapısıdır..!	Muhsin AKIL [ 22.1.2015 ] Devamı
Dondurulmuş duygularım erimeye başladı..!	Muhsin AKIL [ 12.1.2015 ] Devamı
YENİDEN MERHABA	Muhsin AKIL [ 10.1.2015 ] Devamı
2023 bir sevdadır gönüllerde, bir şarkıdır dillerde..!	Muhsin AKIL [ 3.3.2014 ] Devamı
DUYGU VE DÜŞÜNCELRİMLE BİR TOHUM GİBİ DÜŞTÜM TOPRAĞA..!	Muhsin AKIL [ 19.2.2014 ] Devamı
İktidar-Cemaat çatışması üzerinden GERÇEKLERE derin bakış ve Türkiye’yi bekleyen tehlikeler..!	Muhsin AKIL [ 2.2.2014 ] Devamı
İki Aşktan Birisi Olan GAZETECİLİĞE İLK ADIM…	Muhsin AKIL [ 27.1.2014 ] Devamı
…VE İLK AŞK	Muhsin AKIL [ 19.1.2014 ] Devamı
Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?!	Muhsin AKIL [ 13.1.2014 ] Devamı
Türkiye’deki küresel operasyonun perde arkası..!	Muhsin AKIL [ 23.12.2013 ] Devamı
Ruhumuzda oluşan dalgalar üzerinde sörf yapmak..!	Muhsin AKIL [ 15.12.2013 ] Devamı
DEVLET ve MİLLET OLARAK NE ZAMAN ADAM OLACAĞIZ?!	Muhsin AKIL [ 24.11.2013 ] Devamı
İYİ Kİ VARSIN EFECE HABER	Muhsin AKIL [ 7.11.2013 ] Devamı
Yılan Deliği’nde ne işim var(?)..!	Muhsin AKIL [ 26.8.2013 ] Devamı
BEKLE ÇOCUĞUM GELİYORUM…	Muhsin AKIL [ 18.8.2013 ] Devamı
ANNEMİM ÜÇ SIRRI !...	Muhsin AKIL [ 11.8.2013 ] Devamı
ŞEHİTLER ÖLMEZ..!	Muhsin AKIL [ 5.8.2013 ] Devamı
Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem Millet)	Muhsin AKIL [ 29.7.2013 ] Devamı
Devlet ve Millet olarak tarihte ne idik ve bugün ne hale getirildik!..	Muhsin AKIL [ 22.7.2013 ] Devamı
Kendimizden utanmalıyız!..	Muhsin AKIL [ 15.7.2013 ] Devamı
İktidarın icraatlarına tarafsız ve objektif bakışım…	Muhsin AKIL [ 8.7.2013 ] Devamı
DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ TUTSAK ETMEYİN İÇİNİZDE	Muhsin AKIL [ 1.7.2013 ] Devamı
Gezi Parkı Eylemlerine Derin Bakış -3	Muhsin AKIL [ 23.6.2013 ] Devamı
Gezi Parkı Eylemlerine Derin Bakış - 2 -	Muhsin AKIL [ 17.6.2013 ] Devamı
GEZİ PARKI EYLEMLERİNE DERİN BAKIŞ..!	Muhsin AKIL [ 10.6.2013 ] Devamı
Ölüm ve Öte arasında ince bir çizgi üzerinde YAŞAMAK!	Muhsin AKIL [ 27.5.2013 ] Devamı
Evrende insan bir nokta ise...	Muhsin AKIL [ 20.5.2013 ] Devamı
Türkiye-Suriye SAVAŞI için düğmeye basıldı	Muhsin AKIL [ 13.5.2013 ] Devamı
İnanç ve amaç olmasaydı hayatın/(yaşamın) bir anlamı kalır mıydı?!	Muhsin AKIL [ 29.4.2013 ] Devamı
Bu Yazıma Başlık Bulamadım!	Muhsin AKIL [ 21.4.2013 ] Devamı