Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29941550
Bugün Ziyaretçi :  15484
Aktif Ziyaretçiler :  7053

Korkunun kuluçkadaki yumurtaları, cılk çıkar…
 
Korku, insanoğluna has ve insanoğlunun kendi varlığının farkına varmasıyla birlikte var olup gelişen bir duygu…
Var olması ile ilgili bir şey söylemeye gerek yok…
Gelişme sürecine ilişkin söylenmesi gereken çok şey var ama…
Korku; insanoğlunun akıl, bilgi, enerji ve yeti sınırının üstünde bir güç karşısında, kendi varlığını riskte hissetme duygusundan başka bir şey değildir. Bu duygudur ki; önce kendi varlığını koruma güdüsüyle tepki verirken, sonrasında varlığını sürdürmeyi güvenceye alabilmek için saldırganlığı da beraberinde taşır…
Tüm bu söylediklerimiz, kişiye bağlı ve kişi merkezli gelişen korkunun, iki zıt yönlü boyutunu gösterir…
Korkunun olumlu boyutta gelişimi, en başta kişinin yaşadığı doğal ve sosyal çevre koşullarına bağlıdır. İkincisi; aile içinden başlayarak, eğitim sürecinde bireyin aldığı bilgi ve toplumsal ilişki ve iletişimde görüp-yaşadığı sevgi ve anlayışçı tavır ve davranışların, hâkimiyet oranıyla doğru orantılıdır…
Korku duygusunu tanımayan ve taşımayan insan yoktur. Bu gerçeğin abartılı çarpıtmalarına kulak asmamak gerek. Ancak, korkusunu akıl, bilgi ve iradesiyle sağlıklı yönlendirebilmek olanaklıdır. Buna da “korkusuzluk” denemez; denilmemelidir. Deniliyorsa da doğru değildir; abartılmış ya da çarpıtılmış ifadelerdir…
Korku; insanoğluna karşı en çok kullanılan araçlardan birisidir. Özellikle “Yönetenler” tarafından kitlelere karşı kullanılan ilk araçtır denilebilir…
Neden böyledir?..
Çünkü maliyetsiz veya düşük maliyetlidir…
Her konuda ve her alanda kullanılmaya uygundur…
Kullanımı kolaydır…
Kullanılana karşı etkin olduğunda, etkilenen(korkan) kendisi zarar görürken, etkileyene(korkutan) karşı (kendisini koruma konusunda, uyardığı ve yardımcı olduğu inancıyla) minnet duygusu gelişir…
Etkileyen ise amacına kolay, düşük maliyetli erişirken, aynı zamanda etkilenen kitleler gözünde otoritesini artırmış olur. Özetle; kolay yönetmeye başlar. Yönetirken karşılaştığı her zorlukta işin kolayına kaçar; keyfi tavır, davranış ve kararlardan medet ummaya başlar, hileli yol ve yöntemlere başvurur…
Böylesi olumsuz bir sürece giren toplumlarda, olumsuzluklar olumsuzlukları beslemeye başlar. Süreç içinde “korkan” da “korkutan” da “korkunun esirleri” haline dönüşürler. Korkan korkusunu, korkutanın söylem ve eylemlerini kanıt olarak ileri sürerken; korkutan da kendi haklılığını, korkanların davranışlarıyla kanıtlamaya çabalar. Bu süreç, her iki taraf için de dönüşü olmayan ölümcül bir yok oluşa doğru yol alır…
Yok oluşu hazırlayan faktörlere gelince…
Sevgi ve anlayışçı davranışların hâkim olduğu ortamlarda yetişen kişiler, “korkudan korkmak” yerine, korkularının olumsuz etkilerinden akıl, bilgi ve iradeleriyle kurtulmanın yolunu bulabilirler; sonunda bulurlar da… Bu nokta, “cehaletin sınır noktası”dır ve bu sınır noktası aşıldıktan sonrası “korku”nun da, “Korkan”ın da, “Korkutan”ın da yok oluşu demektir. Yani; Korkunun kuluçkadaki yumurtaları, cılk çıkar her daim…
Ya bundan da sonrası?..
Yaşama sevincidir; hem de ölümüne…
Aynen şu şiirde söylendiği gibi:
SINIRDAKİNE
Güneş, dirsek dayamış dağlara
Ellerinin arasındadır başı,
Çıkmıyor hayalleri yolculuklara
Ve gerdeğe girmiyor umutları
Dipsiz kuyularda yol alırken bakışlar
Karşıya.
Suskun, komşu kayalarda keklikler
Kırık, kanatları bülbüllerin
Aslanlar, kafeslerinde esir
Oturmuş ki öylesine,
Tamtamları, korkunun
Göz bebeklerine.
Sanki uğur böceklerinin kanatlarındadır; umut
Gökyüzü çökmüş de tepesine, doğrulamaz
Dans eder gözleri Ağustos cehenneminde
Nanikler köşesinden akşamlar,
Utanmaz Felek’e.
Bilir ki; sabahı vardır her akşamın
Bilir, gün ortasında güneşin durmadığını
Çam ağaçlarının yarenliğidir
Akan zaman içinde tat veren
Yoldaşlığına.
Farkında bile değildir felsefesinin
Hayata dair ne varsa eğer
Kabulüdür yaşayıp, yaşayacağı.
Pabucu ters giydireceğinden
Emindir yedi ceddine gecelerin
Ölüm, sınırdakine sevdalıdır kapkara
O;
Ölümüne hayata...
ANKARA 08.Eylül.1998
Efece Haber Gazetesi / 07 Ocak 2013 – Süleyman Duman
 
Ekleyen:  Süleyman DUMAN
Tarih:  8.1.2013
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Süleyman DUMAN Yazıları
Filistin’de çocuk olmak...Süleyman DUMAN [ 21.7.2014 Devamı
O sorunun yanıtını bulduk!..Süleyman DUMAN [ 7.7.2014 Devamı
Maskeli Balo...Süleyman DUMAN [ 24.6.2014 Devamı
Yaşam dinamiğinin kaynağı nedir?..Süleyman DUMAN [ 9.6.2014 Devamı
Sarımsak, vicdan ve Hukuk...Süleyman DUMAN [ 26.5.2014 Devamı
Yaşam kaynağımız, annelerimiz...Süleyman DUMAN [ 11.5.2014 Devamı
Kafamdan zorum var...Süleyman DUMAN [ 5.5.2014 Devamı
Gençtik...Süleyman DUMAN [ 21.4.2014 Devamı
Ruh halim...Süleyman DUMAN [ 14.4.2014 Devamı
Sensizliğin kuraklığındayım...Süleyman DUMAN [ 24.2.2014 Devamı
Ankara bulvarlarında bir Suriyeli olmak...Süleyman DUMAN [ 11.2.2014 Devamı
Huzur...Süleyman DUMAN [ 20.1.2014 Devamı
Yaşam yolculuğunda...Süleyman DUMAN [ 7.1.2014 Devamı
Kaça bölünmüştür?..Süleyman DUMAN [ 23.12.2013 Devamı
Kış...Süleyman DUMAN [ 9.12.2013 Devamı
Öğretmenin vedası...Süleyman DUMAN [ 25.11.2013 Devamı
Düşündükçe...Süleyman DUMAN [ 18.11.2013 Devamı
“Efece” yürüyüş, beşinci yılına girerken... Süleyman DUMAN [ 7.11.2013 Devamı
Hayal kurma zamanı...Süleyman DUMAN [ 4.11.2013 Devamı
Haddini bilmek...Süleyman DUMAN [ 28.10.2013 Devamı
Arife’ye Bayram’ı anlatmaya çalışır gibiyiz...Süleyman DUMAN [ 16.10.2013 Devamı
Eylül’ün intikamı...Süleyman DUMAN [ 30.9.2013 Devamı
Oportunizm'in Evrim'i...Süleyman DUMAN [ 23.9.2013 Devamı
Gezi Ruhunu anlayabilmek...Süleyman DUMAN [ 16.9.2013 Devamı
Birgünlerden bugünlere; ODTÜ ve Siyasi İktidarlar...Süleyman DUMAN [ 9.9.2013 Devamı
Anla beni... Süleyman DUMAN [ 26.8.2013 Devamı
SEN, BENİM İÇİN “NE” MİSİN?.. Süleyman DUMAN [ 18.8.2013 Devamı
Yaşadığımız Bayram mıydı?.. Süleyman DUMAN [ 12.8.2013 Devamı
SESSİZLİK… Süleyman DUMAN [ 5.8.2013 Devamı
Düşüncenin Namusu… Süleyman DUMAN [ 29.7.2013 Devamı
Belki de ilk kez…Süleyman DUMAN [ 16.7.2013 Devamı
Değişen bir şey, her şeyi değiştirir…Süleyman DUMAN [ 8.7.2013 Devamı
Zor günler… Süleyman DUMAN [ 1.7.2013 Devamı
YAŞANANLARIN SIRRINI ÇÖZDÜK… Süleyman DUMAN [ 18.6.2013 Devamı
Vicdan, hukuk, yetki ve yaşanılanlar… Süleyman DUMAN [ 11.6.2013 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam