Hafızamız, yaşamımızın not defteri (siz buna "flaşdisk" de diyebilirsiniz) gibidir. Yaşanmışlıkları bir bir not eder (kaydeder) ki; bunlara "anı" demişler eskiler...
Yaşam yolculuğu, inişli çıkışlı ve uzundur, malum...
Gün gelir, geriye dönüp bakmak gereğini duyar yolcu; kat ettiği mesafeyi görüp, "Menzil'e(!) ne kaldı?"nın hesabını yapmak için...
Yolun neresindedir?..
Öngördüğü güzergahta mı ilerlemektedir yolculuğu?..
Değilse; ne kadar uzağa düşmüştür öngördüğü güzergahtan?..
Tekrar bulabilecek midir güzergahını?..
Bitmeyen soru, sınırsız kuşku, korku ve endişelerle de doludur yürekler... Yol bitmedikçe, yolcu da durmaz, yürür. Yürümek zorundadır; yasası budur çünkü yaşam yolculuğunun...
*
Yaşam yolculuğunun, inişi çıkışı boldur da geriye dönüşü yoktur. Yaşayan bilir ki; yaydan çıkmış bir oktur artık o, ya da namludan fırlamış bir kurşun...
*
Hafızamız kaydeder...
*
Yaşam yolcusu ilerledikçe durmaksızın, kaydedilen notlar kabarır. Yürüdüğü sürece yolcu, kaydedilmiş notlarına bakmak aklına gelmez. Bu unutkanlıktan değil, meşguliyettendir. Çünkü daha yürünecek yol, tüketilecek zaman vardır. Kontrolden çıkmış, uzay boşluğunda yol alan bir uydu gibidir artık. Çıkışta kendisinde var olan yetileri ve yüklenmiş enerjisi bitene kadar yürüyecektir...
An gelir, enerjisi azalır, yetileri zayıflar; duraklamalar olur. Kısadan uzuna doğru molalar sıklaşmaya başlar, bu yolculukta. Belki bir pınar başında, belki bir metropol kentin kaldırım taşına oturup nefeslenir yolcu...
Ter ile yoğrulur yolun tozu anlında; can yakar sıcağı yazın... Titretir iliklerine kadar fırtınası, tipisi kışın... Yine de yolculuk durmaz...
*
Yolcu yürür; yolculuk devam eder...
*
Her molada geride bırakılmış notlara (kayıtlara) göz atmak ister yolcu; atar da. Başlarda seyrek ve kısa, menzile yaklaştıkça daha uzun ve daha bir şehvetle sarılır bu göz atmalara ki; insanlar buna da "anımsamak" demişler...
Her anımsamada, bir kez daha yaşar aynı yolu; bir kez daha kontrol eder güzergahını, Menzil'ini, enerjisini, yetilerini ve direncini...
Yürüdüklerinden bir anlam çıkarıp, "ders alır"; kat edeceği yolda uygular aldığı dersi...
Yolcu; hem kendine öğrencidir bu yolculukta, hem öğretmenidir kendisinin...
*
Ve sonunda...
*
Varır Menzil'e birgün; vardığının farkında olmadan bir çoğu...
Yolculuk ne denli kat edilmeye değer bulunmuşsa; yolcunun anıları o denli değer kazanmış demektir. En büyük mirasıdır anıları bir yolcunun...
Yol, bir şekilde biter. Yolcu bir biçimde varır Menzil'e...
Oysa aslolan ne yoldur, ne de yolcu; asıl kalıcı olan, bıraktığı anılardır yaşam yolculuğunda insan olanın...
Efece Haber Gazetesi / 06 Ocak 2014 Pazartesi - Süleyman Duman
|