Değerli okuyucularım, Efece Haber’den üç-dört aydır uzak kaldım. Aynı zamanda Anayurt gazetesinden de… İnşallah Efece Haber’de olduğu gibi Anayurt’ta da yakında yazılarıma başlarım. Efece Haber ve Anayurt Gazetesi ikiz kardeş gibi! Anayurt’un sahibi Naci Alan bey ve Tüm Anayurt Gazetesi çalışanları da benim için bir kadar değerlidir. Yakında onlarla da olan hasretim sona erer. Peki uzun bir süre niçin sizlerden ayrı kaldım?! Vardır mutlaka sebepleri…
Tamamen özel ve genel sorunlardan dolayı dersem daha doğru olur. Ailevi sorunlar (Biricik annemin çok ağır hasta olması diğer ailevi sorunlar!) Şer Üçgeni’nden sonra geçen hafta yayınlanan Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem millet) kitabımın hazırlığı, baskısı, yayını, tanıtımı yoğunluğundan da sizlerden ayrı kalmama sebep olmuş olabilir. Efece Haber’in çok değerli sahibi Yahya Efe (ağabeyim), Efece Haber’in siz değerli yöneticileri ve okuyucuları, sizlerden bir süre de ayrı kalmanın buruk hüznünü sevince çevirmek için tekrar aranızdayım. Sizlerden ayrı kalmanın hüznü de çöktü üzerime. Efece Haber sahibi, yöneticileri ve okuyucuları ile bir aile olduğu bilinci içinde sizlere olan özlemimi de ayrıca belirtmek isterim. Ne mutlu ki şu anda birlikteyiz. İnşallah bu birlikteliğimiz ara vermeden ve sürekli olur…
Efece Haber’in sahibi Yahya Efe ağabey ile aylar öncesi mutabık kaldığımız bir şeyi de (vakti saati gelince) gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşadım geçtiğimiz günlerde. Piyasaya yeni çıkan Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem Millet) kitabımın tanıtım ve imza gününün sunuculuğunu Yahya Efe yaptı. Ve beni onurlandırdı. Bu nedenle kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır.
16 Mart 2013 tarihinde Tarım ve Gıda Konfederasyonu Konferans Salonu’nda sade ve düzeyli bir tanıtım ve imza günü yaptık. Sunuculuğunu Yahya Efe’nin yapmış olduğu tanıtım ve imza gününün haberini Anayurt gazetesinde tam sayfa yayınlayarak maziye (hatırlanılması üzere) bir demet anı sunduk!
Arkasından Eylül Organizasyonunun Atatürk Kültür Merkezi’nde 22 Mart-31 Mart 2013 tarihleri arasındaki kitap fuarına Anayurt standında katılmış olduk. Atatürk Kültür Merkezi’nde Anayurt’un değerli yazarları Yahya Efe ve Süleyman Duman, yardımcılarım G.G, İshak Uyanık, ve yeni çıkan kitabımın tanıtım ve imza gününü organize eden Kariyer Medya sahibi Ali ve eşi Pınar Cengiz, Anayurt’tan Hakan Bingül kardeşim ve diğer Anayurt çalışanları ile birlikte 31 Mart 2013 tarihine kadar kitaplarımı imzaladım.
Ayrıca Atatürk Kültür Merkezi’ndeki Kitap Fuarı’nda çoktandır görüşemediğim sevip-saydığım Hulki Cevizoğlu, Vural Savaş, Prof. Dr. Anıl Çeçen ile kısa ve ayaküstü de olsa sohbet ederek hasret giderdik. Daha sonra davetimi kırmayarak bizleri ziyaret eden çok değeri hocam Prof. Dr. Anıl Çeçen saatlerce sohbet ettik, ülke sorunlarını konuştuk. Ve yıllar öncesinden tanıdığım (Kitap Fuarı’nı organize eden) Eylül Organizasyonunun sahibi Remzi Çayır ile de açılış anında ayaküstü birkaç kelam edebildik. Uzun süre görüşemediğim birçok gazeteci-yazar dostumla da hasret giderdik. Hele onlardan irisi vardı ki aradan 10 yıl geçmesine rağmen (neredeyse birbirimizi tanıyamayacaktık) tesadüfen Anayurt standının önünden geçerken karşılaşmamız ve birbirimize sarılarak hasret gidermemiz ayrı bir duygu yoğunluğuna neden olmuştu. Bu değerli kardeşim eski asker gazeteci-yazar Ahmet Ünal’dı. Kendisi şu anda Yeniçağ’da yazıyordu. Aynı zamanda bir düşünce kuruluşunda görevliymiş. Ahmet Ünal kardeşimle (zaman darlığı nedeniyle) görüşmemiz kısa sürdü ama inşallah irtibatı kopartmamak için karar aldık.
Arkasından (yıllar sonra Atatürk Kültür Merkezi Kitap Fuarı’nda karşılaştığım) yine çok değerli (eski savcı) hocam, düşün insanı, stratejist/yazar Nurullah Aydın ile de ayaküstü hasret giderdik. Yeni tanıştığım dostlarım arasında öyle biri vardı ki sormayın! Hanımefendi, asil, hoşgörülü, yüreği insan sevgisi ile yanıp tutuşan, kişilik/karakter yönünde de kendisini bizlere sevdirten, dost kervanımıza eklediğimiz, Kitap Fuarı’na Bursa’dan katılan CEHALET kitabının yazarı Mehpare Ayça’yı tanıma şerefine erdik. Ve Anayurt standını ziyaret eden bazı Anayurt okuyucularımla da buluşmanın mutluluğunu yaşadım.
Sizlerin de bildiği gibi ilk kitabım Olan Şer Üçgeni 2011 tarihinde yayınlanmıştı. Arkasından 2013 Mart ay’ı içinde de yeni kitabım Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem Millet) kitabım yayınlandı. Şer Üçgeni Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki İsyanları ve Derin Dünya Devleti’nin perde arkasını anlatıyordu! Yeni kitabım Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem Millet) kitabımda Türkiye’de bugüne kadar gündeme gelen ‘derin devlet’ anlayışına neşter atarak asıl/gerçek Derin Devlet’i roman halinde anlattım. Yani, yaşanmış gerçek bir hayatı hayallerle süsleyerek gerçek bir ‘derin devlet romanı’ dersem daha doğru olur sanırım. Yılanların Öfkesi tarihi, kültürel, sosyal, felsefi, psikolojik ve inanç atmosferi içinde gerçek kimliğimize, benliğimize ve özümüze dönüşün şifrelerini içermekte! Yılanların Öfkesi kitabım hakkında şu anda ben dersem yine yetersizdir, ancak okunup-sindirildiği zaman daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Beni yıllardır istihbarat, strateji, dış politika, derin devlet uzman olarak tanısalar da edebiyatçı yönümü de bu romanla yansıtmış oldum.
Efece Haber’den ayrı kalmak bile beni o kadar çok üzdü ki… Yani, sizlerden ayrı kalmanın hüznünü yaşadım bunca zaman… Kaynaşmanın, dayanışmanın, birlikteliğin ki Efece Haber çatısı altında aile olmanın değerini bilmek bile ayrı bir duygu.. Ve bu ayrılığa bir son verelim dedim. Bu yazımla hasret gidermek ve sizlerle birlikte olmanın vermiş olduğu hazzı tatmak istedim.
Yahya Efe ağabeye de söz verdim, sizlere de söz veriyorum, İnşallah bundan sonra her hafta yazılarımı aksatmadan yazmaya çalışacağım. Üç-dört ay sizlerden ayrı kalmamın hüznü ve burukluğu içinde siz değerli Efece Haber yöneticileri ve okuyucularından özür dileyerek kaynaşmanın, birlikteliğin, dostluğun daha da pekişmesi umudu ile hoşça kalın diyor nice Efece Haber’li günlere…
|