İnsanı diğer insanlardan farklı kılan en büyük kavram kendine olan özgüveni ve buna bağlı olarak ta kendi imzasını taşıyan işleridir.
Dışarıya kendimizden emin olduğumuz şeklinde verdiğimiz görüntü ve davranışlar, iletişimde farklı duygularımızı ifade edebilme becerimiz, dış özgüveni yansıtır.
Kendimize yönelik iyi duygular geliştirmemiz sonucu kendimizi iyi hissetmemiz, kendimiz olmaktan memnun oluşumuz, kendimizle ve çevremizle barışık olmamız iç özgüven olsa da…
Abartılı bir özgüvende;
Sınırlarımızı tanımlayamayız.
Yeteneklerimiz hakkında gerçekçi olmayan düşüncelere kapılırız.
Üzerimize aşırı iş yükü alırız, her zaman iyi iş yapamayız.
En iyiyi kendimizin bildiğini sanıp, önerileri göz ardı ederiz.
Yardımı genellikle reddederiz.
Özgüveni sağlamanın yolu, öncelikle dürtüleri frenlemektir.
En iyisi için çaba sarf etmek.
Başarısızlık durumunda mazeret üretme yerine, yeniden deneyebilmek.
Hataları dert etmek yerine, onlardan ders alabilmek.
Her gün yeni bir şeyler öğrenmek gerektiğine inanmak.
Başkalarının sözsüz ifadelerini ve beden dilini anlamak.
Dolaysız ve açıkça gereksinimlerini söylemek.
Kendinin ve başkalarının hakkını korumak.
Dostlarımız tarafından danışılan biri olmak, özgüven ile küstahlığı karıştırmamak, sevdiğimize aşkımızı ilan edebilmek de özgüvenin göstergelerindendir.
|