Sevgili okurlar, ben kinci olamam!
Her şeyin en doğrusunu düşündüğünü- yaptığını sanan bir yakınıma;
“Ne kadar inatçısın” dediğimde; O da hünermiş gibi, “aynı zaman da kinciyim de” demez mi?
Şaşırdım! Şaka gibiydi… Ancak; doğruymuş…
Her ne sebeple olursa olsun, insan annesini affetmeden 56 yıl nasıl yaşar?
Ölümünden haberdar eden kız kardeşleriyle neden görüşmez?
Anlamam mümkün değil… Çünkü kin bir travmadır ve diğer olumsuzlukların özellikle de kötü hastalıkların davetçisidir. En büyük zararı, bu duyguyu bünyesinde barındıranadır!
Ben, yapılan kötülüklere bile daima pozitif – olumlu bakmaya çalışırım.
Empati ile karşımdakini (hak vermesem de) anlamaya çalışır, nasıl yardım edebileceğime bakarım. Farkındalık düzeyim; tüm yaşamın bir bütün olduğunu tek vücut gibi etkileşim içinde olduğunu anladığından;
Bütün’ün hayrı nedir? Sorusunun cevabını ararım.
Hayatı bir çuvala benzetirsek içindeki bir çürüğün tüm çuvalı etkileyeceği bilinci gibi.
Ben yok! Her zaman biz var! Her yerde, her güzellikte her başarıda…
Ben de ki kin tanımı mesafe ile eşdeğerdir. Mesafe koyarsın sınırları güncellersin anlarım, ama “ben kinciyim” diyebilen birini anlayamam…
Bu kelime bana hastalık çağrıştırır.
Ben de O’na “sen hastasın arkadaş!”
“Acilen tedavi olman gerekir bu da Allah’ın emri!” derim.
Kin;
Kalbe yerleşen öç almaya yönelik şiddetli düşmanlıktır.
Kötü ahlak niteliğindendir.
Ruhsal ve ahlaki hastalıktır.
Birçok kötü tutum ve davranışın da başlıca nedenidir.
Kuran’ a göre de kin’in başlıca kaynağı sapkınlık ve azgınlıktır.
Bir hünermiş gibi “Ben kinciyim” diyen, Kuran’a, ahrete ve hesap gününe inanan, namaz kılan, cuma’lara katılan, oruç tutan, kurban kesen kul! Sen ne dediğini biliyor musun?
Şu ayetlerin meallerini incele öyleyse…
Maide ; 5/14, 5/64
Ali İmran ; 3/118, 5/98
Araf ; 7/43, 7/199
Nur ; 24/22
Bakara ; 2/237
Peygamber demiş ki; “Ey Ukabe, dikkat et! Sana dünya ve ahretin en üstün ahlakından haber vereyim…
Gelmeyene gitmen,
Vermeyene vermen,
Sana kötülük edeni bağışlamandır…”
Kendimden biliyorum; birine ya da kendime herhangi bir nedenle kızdığım zaman belim tutuluyor. Bu satırları yazarken aynı zamanda olmam gereken zihin durumunu güncelleyerek farkındalığımı arttırıyorum.
Zaman zaman gel-git’ler yaşasak ta, bunları karakter haline dönüştürmedikçe doğru yoldayız demektir.
Yunus Emre ise; “adımız miskindir bizim, düşmanımız kin’dir bizim” demiştir.
|