Cehalet ve sömürüye karşı:
Basit ve kolektif hareket ederek.
Toplumsal talepleri belirleyerek.
“Ben” ve”ego” muzdan arınarak.
Toplumumuzu ve yapı çeşitliliğini tanımlayıp dünyadaki konumumuzu belirleyerek.
Toplumsal beklentileri, değişkenleri tanımlayarak.
Mukayeselere yer vererek. ( Başarı için model seçerek)
Bilinçlendirme eğitimlerini hızla hayata geçirerek. (Tavandan–tabana, tabandan-tavana)
Herkesin rolünün önemli olduğunu anlayarak, anlatarak.
Takım oyunun da mevcut oyuncuların-aktörlerin rollerinin önemini anlatarak ve bu duyguyu dinamik tutarak.
Oyuncunun performansını sergilemesine fırsat verip yalnız takım başarısına odaklanarak.
Bireysel hırsların dönüşümünü sağlayarak.
Her oyuncunun her hareketinin izdüşümlerinin sonsuz yansımalarını hesaba katarak.
Potansiyelleri ortaya çıkarıp iyi değerlendirerek.
Kalıcılık hesapları yaparak.
Toplumsal heyecan yaratarak
Aktif siyaseti yaygınlaştırarak.
Kollektivitenin vazgeçilmez bir bireyi olduğumuzu sürekli hatırda tutarak.
Yanlışlıklara kolektif tepki geliştirerek.
Çıkar kavramlarını her düzeyde iyi tanımlayıp, hataları belirleyerek.
Güç ilişkilerini siyasetten arındırarak.
İstihdamda etkinlik ve verimlilik sağlamak adına stratejik davranışlar geliştirerek.
Motivasyonu dinamik tutup, birey ve ülke bazında gücümüzün farkına vararak;
Ulusal birlik ve beraberlikte sağlanır…
Ülkemiz de işsizlikte olmaz...
Kaynaklarımız Küresel Sermaye’nin arpalığı da olmaz…
Şimdiye kadar bunlar yapılmadı, yapılamadı...
Neden?
Cevabını, Ünlü filozof Nietzsche bir önceki yazım da vermiştir.
Ait olma hazzını aşamayanlardan yönetimi devralmanın zamanı gelmiştir.
Sessiz güç bilgi paylaşımından kaçınmaz…
Her vatandaşın bu bilinçle donanması kazanımdır.
Haydi! KEMALİSTLER iş başına…
Neyi bekliyorsunuz ki?
Ben Kemallere güveniyorum.
Liderimize ve vatanımıza sahip çıkalım...
|