Hayatı-varoluşu en üst seviyede algılamak tan ibaret olan “Kader” kavramı;
Kitaplar dolusu bilgi- açıklama gerektirse de, iki sayfalık yazım, bu konulardaki bilgi ve inançlarımızı yeniden sorgulamamız gerektiğini hatırlatan bir anlam taşıyabilir…
Genelde;
“Hayır ve Şer Allah’tandır!” Der,
Buna inanırız, gereğini yapmadan bekleriz veya kabulleniriz…
Bir örnekle devam ediyorum:
Havadaki oksijen insan için, hayatın devamı için lazımdır. Bu bir nevi hayırdır.
Bunu (oksijeni) yaratan Allah’tır. Allah’tandır…
Ciğerlerine oksijeni sokmamak bu hayrı kullanmamak demektir.
Kullanmamak oksijensiz kalmak demektir.
Oksijensizlik ölümü getirir. Vücut için bu bir şerdir.
Oksijensiz kalmanın, ölümü getireceğinin, Allah tarafından evvelce takdir edilmesi-kanun olması; Şerrin de Allah’tan olduğunu ifade etmektedir.
Bu durumlarda, iyi ve fena tarafları kullanma konusunda insan özgürdür…
Yani, kaderimizi özgür irademizle, tercihlerimizle, bizzat kendimiz, her an yeniden yapılandırırız…
“Düşüncelerimiz; hareketlerimizi,
Hareketlerimiz; alışkanlıklarımızı,
Alışkanlıklarımız; davranışlarımızı,
Davranışlarımız; karakterimizi,
Karakterimiz; kaderimizi belirler.”(Gandi)
Aksini iddia ede bilir misiniz?
Şahsen ben, bana dayatılan-sunulan yaşamı beğenmeyerek; kendi bilgim inançlarım doğrultusunda bir yaşam sürmeyi başarabildim. Karşıdan nasıl göründüğüne takılmaksızın hiç pişman olmayacağım seçimlerle aşama aşama hedeflerime ulaştım, ulaşmaktayım…
Kibir sayılmazsa; karşı koyanlar dahi bu duruşumdan memnunlar.
Ben de çok huzurluyum…
Ya göründüğüm gibi oldum. Ya da, olduğum gibi göründüm.
Benim sırrım olmadı! Başkaları, “sırrım.” Dediği için sustum, çoğunlukla…
Doğduğum ülkeye,
Aileye,
Cinsiyetime etki edemem kader olsa da;
Yaşamın bana sunduğu her malzemeyi kendi düşüncelerim doğrultusunda değerlendirebilmem, irademle kendime - yaşamıma sahip çıkabilme özgüvenini taşımam, doyumlu ve onur verici bir yaşam sundu.
“Ne yapayım? Bu benim kaderimmiş…” Diye, yakınma acizliğinde bulunmadan…
Kader algımızı zaman, durugörü, çekim yasası. v.b. kavramlar hakkında ki ilgisizliğimiz ve bilgisizliğimiz olumsuz etkilemektedir.
Dini geleneklerin günümüze taşıdığı hikmet, mucize, kehanet, gönül gözü… v.b. tanımları, bugün ki fen bilimleri çok rahat ifade ve ispat eder durumdadır.
Kuantum fiziği ve bilinç kavramları arasında ki ilişkileri incelemek anlamaya çalışmak bu konularda ki körlüğümüze ışık tutarak farkındalığımızı arttıracaktır.
Ezberci-taklitçi bireyler mi olmak istersiniz?
Ya da;
Yaşamınıza sahip çıkarak,
Üst bilinç seviyesinde aydınlanarak frekansınızı yükseltip,
Huzur içinde,
Ebedi var olmak mı?
Seçim sizin…
Mazeret ve şikâyet istemiyorum!
|