Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29938534
Bugün Ziyaretçi :  12468
Aktif Ziyaretçiler :  3023

AKLAMAK
 
Hep aklarız!
Önce kendimizi…
Değerli bulduğumuz herkesi…
 
Affetmek büyüklüktür, sağlıktır, veliliktir diye biliriz ya!
Affetme süreci gönülde aklama ile başlar gerçekte. (Gönül, Allahın evidir! Orada hileye yer yoktur!
 
Peki; Kimi, niçin, ne zaman, neden, nasıl aklarız?
 
Zor bir süreçtir bu! Ego baskındır…
Özeleştiri ve tarafsızlık gerektiren bu süreçte sağlıklı neticelere varmak; her yiğidin harcı değildir…
Bilinç ve farkındalık düzeyimizle orantılıdır aklama ve aklanma halleri.
Tüm bu aklama çabaları kendi öz saygımızı yitirmemek adınadır aslında…
Çevrenize baktığımızda; herkes saygıdan söz eder…
Ağızlarda çiklet olmuştur “önce saygı!”söylemi.
Ahlak anlayışı gibi, saygı da da farklı algılamalar ve yaşama uyarlamalar vardır, insandan insana...
Bu farklılıklar öylesine hat safhadadır ki, bazı kişiler; yaptıklarının ahlaksızlık olduğunu bile bile yapmayı ve bunu gizlemeyi, yalanı, saygı olarak adlandırabilmektedirler.
Örneğin; devleti aldatır, vergi kaçırır, ormanı yağmalar, iş kurar, zengin olurlar…
Çevreden saygı görürler! Görmezler mi?
Eşlerini; sayısını ve isimlerini bile hatırlayamadığı kadar kişi ile aldattığını söyleyip, sonrada eşi ile sarmaş dolaş pozlar verip, mutlu aile tablosu sergileyerek saygınlığını pekiştirirler…
Çocuklar ve yakın çevre ise paranın getirdiği doyumla, “harika ailem, ne güzel eğlendik, çok yakıştık…” diye yalakalık yaparlar birbirlerine oradan buradan…
Bu tür insanlar sözde, öyle güzel aklarlar ki kendilerini;
Vergi kaçırmayı kar etmek ve ticari yaşamında ayakta kalmak adına,
Eşini aldatmayı hislerin bitişine, aile birliğinin çocuklar için devam etmesi gerekliliğine inanarak, yalan-dolanla çevresini de buna inandırmaya çalışarak yaşamaya alıştıklarından:
Kendilerini vicdanen aklamak adına çok mazeretleri vardır onların.
Haklıdırlar kendilerince...
Amma aklayamazlar ki gerçekte…
Bilinçaltları suçluluk duyguları ile dolu olduğundan; ufacık bir eleştiride, derhal savunmaya geçerler ve arkadaşlık, dostluk hepsi o an biter…(hiçbir zaman kendilerine bile dost olamadıklarının farkına varmazlar bu cinsler.)
Bilinçaltı dediğimiz olgu vardır ya! İşte O, ilahi dengedir… Ondan kimse kaçamaz…
O; son nefeste önce bilinçlerinden deşarj olmak üzere programlanmıştır. (küçük kıyamet…)
Neticede Kendisini aklayamaz örnekteki failler…
Bizim için değerlidir ya bu failler! Mutsuzluğunu, huzursuzluğunu hayattaki figüran gibi duruşunu izler acırız haline, zavallılığına...
Aklama çabasını bu sefer biz devralırız sevgi ve merhamet adına…
Başlarız; psikolojik, sosyolojik, ekonomik..v.s tahlile.. taaa çocukluğunda yaşadığı travmalardan, annesiz – babasız büyüdünden, gerektiği kadar ilgi ve saygı görmediğinden… Dengi olmayan biri ile evlendirildiğinden… Özürlü çocukları olduğundan… Zor ve stresli bir yaşamından… v.s. nedenlerle, samimiyetsizliğinin nedenlerini anlamlandırıp, aklamaya çalışırız da; Aklanabilir mi?
Biz akladığımızı zannet sekte, onlar kendilerini Öz de aklayamamışlardı ki!
Aklayamayacaklardır! Yaratılış ve yaratan kuralları gereği…
İlahi program,( Tabiat kuralları _Doğa kanunları…) dev kompüter- Levhi mahfuz – kara kutu yaşamdaki her şeyi kaydeder… Kâinatta her şey dengede olduğundan haksız çabalar nafiledir… Farkındalık yoksunluğudur…
 
Aklanmışlığın ölçüsü huzurdur …neşedir..
Huzur varsa, korku, kaygı yoksa aklanma gerçekleşmiştir…
Aklanmışızdır…
Aklamışızdır…
 
Ap-ak bir yaşam- varoluş dileğiyle…
 
Ekleyen:  Özlem DEMİRER
Tarih:  28.9.2011
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Özlem DEMİRER Yazıları
İŞTE BU! YAVAŞÇA…Özlem DEMİRER [ 5.12.2015 Devamı
“BARIŞ VE ÖLÜM”Özlem DEMİRER [ 22.4.2012 Devamı
MUTLULUK SEÇİLİR Mİ?Özlem DEMİRER [ 15.4.2012 Devamı
SORUN DA, ÇÖZÜM DE BİLİNÇALTI'MIZDAÖzlem DEMİRER [ 7.2.2012 Devamı
SEN, DAHA MI AKILLISIN? Özlem DEMİRER [ 16.1.2012 Devamı
KİRLİLİĞE DUR DESEK!Özlem DEMİRER [ 4.1.2012 Devamı
GÖLBAŞINDA TRAFİK !!!Özlem DEMİRER [ 21.12.2011 Devamı
RAHATSIZIM…Özlem DEMİRER [ 13.12.2011 Devamı
SENİN DE SIRAN GELECEK…Özlem DEMİRER [ 2.12.2011 Devamı
YAZIYORUZ DA NE OLUYOR?Özlem DEMİRER [ 25.11.2011 Devamı
MANTIK MI, DUYGU MU?Özlem DEMİRER [ 13.9.2011 Devamı
BANA HER GÜN BAYRAM…Özlem DEMİRER [ 30.8.2011 Devamı
KENDİNİ BİLMEKÖzlem DEMİRER [ 14.8.2011 Devamı
TELEPATİ ( 2 )Özlem DEMİRER [ 4.8.2011 Devamı
TELEPATİ;Özlem DEMİRER [ 3.8.2011 Devamı
KİNCİ MİSİNİZ?Özlem DEMİRER [ 26.7.2011 Devamı
CESARETÖzlem DEMİRER [ 18.7.2011 Devamı
KENDİNİ SEVMEK…Özlem DEMİRER [ 9.7.2011 Devamı
ÇARESİZLİK ÖĞRENİLİR Mİ? ( 2 )Özlem DEMİRER [ 30.6.2011 Devamı
ÇARESİZLİK ÖĞRENİLİR Mİ? ( 1 )Özlem DEMİRER [ 25.6.2011 Devamı
NLP MİSYONERLİĞİÖzlem DEMİRER [ 5.6.2011 Devamı
KİŞİSEL GELİŞİM (N L P)Özlem DEMİRER [ 31.5.2011 Devamı
SAYGI-SIZ-LIKÖzlem DEMİRER [ 19.5.2011 Devamı
ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE…Özlem DEMİRER [ 9.5.2011 Devamı
BİR HİKÂYE (Hanımefendi Kompleksli mi?)Özlem DEMİRER [ 2.5.2011 Devamı
KOMPLEKSLERİMİZÖzlem DEMİRER [ 25.4.2011 Devamı
VİCDAN FARKINDALIĞIÖzlem DEMİRER [ 19.4.2011 Devamı
DURUGÖRÜÖzlem DEMİRER [ 7.4.2011 Devamı
KADER ( 2 )Özlem DEMİRER [ 2.4.2011 Devamı
KADER ( 1 )Özlem DEMİRER [ 30.3.2011 Devamı
İŞTE BU! YAVAŞÇA…Özlem DEMİRER [ 7.3.2011 Devamı
SEN HANGİSİ SİN?Özlem DEMİRER [ 15.2.2011 Devamı
SEN RAHAT OL!Özlem DEMİRER [ 26.1.2011 Devamı
KAZANMAK! YA DA KAYBETMEK…Özlem DEMİRER [ 12.1.2011 Devamı
UMUDUM “SİYASET ÇINARI”NDA Özlem DEMİRER [ 29.12.2010 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam