Düşünce naklinin zihinden zihine mümkün olduğu,
Zaman ve mesafeyle sınırlı olmadığı,
Duyu dışı algılamalarla,
Psişik yeteneklerle sınırsız iletişim de bulunma halidir.
Günümüzde insanlık her alanda kimlik arayışını sürdürmektedir.
Dinde, bilimde, felsefi alanlarda bazı ekol çalışmalarla insan varlığı kendini tanıma çabalarına devam etmektedir.
Son ikiyüz yıldır psişik yetenekler konusunda araştırmalar devam etmektedir.
1900’lü yıllarda; Freud, Einstein, Coustav, Jung, William Crookes gibi değişik alanlardaki bilim adamları ilgisini ruhsal konulara yöneltmişler, fakat o dönemin katı materyalist bilim anlayışı ve bu anlayışın getirdiği aforoz korkusu, bazılarına geri adım attırsa da; Freud’un telepati hakkındaki görüşleri öldükten sonra yayınlanmıştır.
1882 de İngiltere de kurulan “Psişik Araştırmalar Derneği” ruhsal yetenekler konusunda son derece objektif deneyler yaparak konunun okült yönünü bilimsel alana çıkartmıştır.
Telepati insanda en sık görülen fenomenlerden biridir.
Ülkemizde ise, bu konuda bilimsel bir deney, akademik bir çalışma yapılmadığı gibi, hiçbir üniversitemizde halen parapsikoloji eğitimi de verilmemektedir…
Fakat Anadolu halkı psişik yetenekler konusuna hiç yabancı değildir!
Bugün Anadolu’nun hangi yöresine gidersek gidelim, parapsikolojik bir done bulabiliriz.
Geçmişten adetleriyle, örfleriyle, gelenek-görenek ve genel kültürünün getirdiği yetenekleriyle halkımız bunları hiçbir zaman yadsımamıştır.
Atasözlerimizde,
Özdeyişlerimizde,
Deyimlerimizde bile bu kanıksanmışlık görülür.
Eksik olan; meselenin bilimsel yönüne değinilmemişliktir…
“Şuuraltı tabirinin devri bitmiştir. Yani kullanılan sözcük yanlıştır. Artık şuurüstü tabiri geçerlidir. Şimdi şuurüstü devreye giriyoruz. Bizleri bu çağa götürecek hususlardan biri de parapsikolojinin konu edindiği meseleleri incelemektir.”
Ergün Arıkdal
Dünyada meydana gelen her psişik fenomen, varlık alemindeki sonsuz bilgeliğin küçük bir bölümünden başka bir şey değildir.
Bilimin henüz çözemediği, insan anlayışının şuanda üstünde olan bir ilkenin yansıması, o olayların mucizevî ya da doğaüstü güç olarak gözükmesine-algılanmasına sebep olur.
Bilgiye ulaşıldıkça olağanüstü sayılan olaylar olağan olmakta, sağlam bir dayanağa oturtulmaktadır.
Peygamberlerin, evliyaların, mistik insanların meydana getirmiş olduğu paranormal olayların belli yasalara dayalı olduğunu artık bilmeliyiz…
|