Ben kimseyi yargılamak istemiyorum ancak, bilmediğini bilmeyenlere seslenme ihtiyacı duydum.
Sosyal paylaşım sitesi olan; Facebook sayfalarında; milletin, onca insanın dini, imanı ve inancıyla alay etmek işgüzarlık değildir!
Dünyada insan sayısı kadar akıl, farkındalık, yani iman düzeyi olduğunu düşünsem de; suyu tüm canlılar bilir, tanır, anlar, sever… Değil mi?
Suyu bilmek akıl gerektirmiyor. Somut bir şekilde yaşıyoruz suyu…
Fiziksel ve ruhsal varlığımızı besliyoruz. Bunu dile getiremeseler de tüm canlılık suyun değerini bildiriyor.
Dünya kurulalı beri insanlık dini öğretilere önem vermiştir.
Din bir hobi değildir! (varoluş talimatnamesidir…)
Dünya’dan; yaşama değerler katmış, bilimin her dalında çok değerli hizmetlerle eserler bırakmış, yüksek bilinçli-farkındalıklı insanlar gelip geçmiştir.
Dincilik-münafıklık ayrı bir şey, dindarlık- varlık ve yaratılış hakkında bilinçlenme, farkındalık ve ya iman oluşturup uygulama farklı bir şeydir.
İbadeti eleştiren, internet sayfalarında kadeh ellerinde beyinleri uyuşuk sürekli sağa sola sataşan zavallılar: siz ne yaptınız ki?
Kendi aklınızla fikrinizle inancınızla neyi başardınız ki?
Başta kendiniz olmak üzere hayatta kimi memnun edebildiniz ki?
Çoğunuzu tanırım. Herkesle her şeyle sürekli kavga halindesiniz…
Ben de geleneksel din algısından şikâyetçiyim. Ancak; gördüğünüz gibi kendi doğrularımı oluşturup paylaşıyorum. Kavramları güncellemeye çalışıyorum.
Dinle ilgisi görülmeyen, tamamen bizim din kültürümüzde olan ritüellerin bilimsel ve klinik testlerinden söz eden; Japon araştırmacı; Dr Emoto Masaru’nun “Suyun Gizli Mesajı” adlı kitabını okuyun lütfen.
Annemarie Schimmel’in “İslam’ın Mistik Boyutları” adlı kitabını da okursanız din’e bakışınız makrolaşacaktır.
Sırrın sırrı kitabını da okursanız, kendinizi tanımanız kolaylaşır dinsel öğretilerle bir muhakeme ve mukayese imkânı yakalayabilirsiniz.
Karl Max, Lenin v.b.ezberlerinden vazgeçin Artık! Kendinizi yeniden bilimsel ispatlarla tanımlamaya gayret edin!
Komünizm bir idealdir ancak; hayata uygulanabilirliğinin olmadığını anlayın artık!
Hayata; sağ-sol ayrımıyla değil de, güzel ahlak taraftarı olarak bakmalı…
Türkiye de ilk ayak naklini gerçekleştiren, yurt dışında onbeş yıl anatomi profesörlüğü yapan tüm bilimlerde dehasıyla, çevresini aydınlatan, polisin gözü önünde; düşüncesiyle anında, zincirli bulvarda (Kızılay’ da) karşıdan karşıya geçen Dr. Münir Derman’dan daha mı beceriklisiniz?
Hacı Bayram-ı Veli, Hacı Bektaş-ı Veli’lerden, Yunus Emre, Mevlana’dan daha mı akıllısınız, başarılısınız ki; bildiği ile amel eden, ibadet edenlere toptan sataşıyorsunuz.
Allahın yarattığı varlığınla, Allah yok diyorsun! Peygamberlere çamur atıyorsun! Muhammet, İsa, Musa v.s diye alay ediyorsun…
Ne var o zaman, sen ne buldun ki? Anlat da bizde bilelim…
Bak kardeşim; bilmiyorsan öğrenmeye gayret et!
Muhammet İnsan-ı kâmildir.
İnsan-ı kâmil, varlığın tüm imkânlarını kendinde gerçekleştirmiş kişidir.
Allah, mikro kozmik bir varlık olarak İnsan-ı kâmil’i yaratmıştır. Böylece kendi bilinci kendisine tecelli etmiştir.
İnsan-ı Kamil her şeyin kökeninin içeren bir ruh’tur. Böylece Muhammed’in
Ruhu; yaratılmamış “İlahi Ruh’un bir hali (sureti) olmaktadır. Ve o Allah’ın yaratılış esnasında kendi bilincine varmasının aracısıdır.
“NUR’U MUHAMMEDİ” veya “HAKİKAT’İ MUHAMMEDİ” bu bağlamda tüm dünya bu nurdan yaratıldı denebilir.
İsrafil onun kalbinden,
Cebrail ilk akla eşittir
Muhammed’in aklı ilahi kalem’e
Ruhu ise, Levhi-i Mahfuz’a ( İlahi dev kopütür)karşılık gelir.
Allah her şeyin enerji kaynağı, kâinatın kalbidir!
Allah’ın yaratma elementi elektrondur.
Bizim varlığımız O’nun nesnelleşmesinden başka bir şey değildir.
Yaratıcı ve yaratılış su ve buz gibidir, aynı varlığın farklı halleri ve tezahürleridir.
Arş durgun enerji kaynağıdır, bu kaynaktan çıkan elektron suyun içinden geçer.
Hayat ise; sürekli olarak ezeli nur’un saflığına erişme çabasıdır… Diye biliyorum ve bunlara inanıyorum.
Örneğin;
Uzak doğudan veya batıdan edindiğim bilgi ve deneyimlerimle söyleyebilirim ki; namazdan daha kapsamlı faydalı meditasyon yoktur!
Problemlere değil çözümlere odaklanalım!
Negatif güçsüz, pozitif güçlüdür!
Pozitif olalım!
Sen daha akıllıysan; test edelim…
|